Examples of using "Deprisa" in a sentence and their turkish translations:
Hızlı konuşmam.
Tom hızlı araba kullanır.
Yüzeye olabildiğince hızlı çıkıp...
Bill, Bob'tan daha hızlı koşar.
Çok hızlı oldu.
O, aceleyle arabasına bindi.
Buraya gel, çabuk!
Zamanı boşa harcamamak için acele edelim.
Kalan kabukları bıraktı ve hızlıca uzaklaştı.
Her şey çok çabuk oldu.
İlk treni yakalayabilmek için çabucak yürüdüm.
Kahvaltı bitirdikten sonra aceleyle okula gittim.
Çok hızlı yürüdüğüm için son trene yetişebildim.
Çok hızlı sürüyorsun.
Arkasını dönüp hızlıca kaçtı, çok korktu.
Zaman çok çabuk geçti.
O, o kadar hızlı yürüdü ki o ona ayak uyduramadı.
Fırtınalı bir gündü ve kar hızlı yağıyordu.
Çok hızlı sürüyorsun.
Dünya gitgide artan bir hızla değişiyor.