Examples of using "Bill" in a sentence and their turkish translations:
Haydi, Bill.
Merhaba, Bill. Nasılsın?
- Bill, Japonya'daydı.
- Bill Japonya'daydı.
- Bill mektup yazdı.
- Mektubu Bill yazdı.
Ve Bill Gates
Bill televizyonu açtı.
Bill saatlerce ağlamaya devam etti.
Bill'in birçok arkadaşı var.
Bill Japonya'daydı.
Bill, oraya gitme!
Bill dün gece beni aradı.
Bill, bu gece beni ara.
Bill saatlerce ağlamaya devam etti.
Bill televizyonu açtı.
Bill, kapıyı aç.
- Bill oldukça çekingendir.
- Bill oldukça içine kapanıktır.
Bill ile konuşabilir miyim?
Bill sık sık parka gider.
Bill denizin yanında yaşıyor.
Bill gelecek hafta geri gelecek.
Bill bir saldırgan tarafından öldürüldü.
Bill sınavı geçmeyi başardı.
- Bill benim en iyi arkadaşımdır.
- Bil benim en iyi arkadaşımdır.
- Bill benim en iyi arkadaşım.
Bill o adam tarafından öldürüldü.
Bill suçu işlemedi.
Bill'in nereye gittiğini kimse bilmiyor.
Bill'in çok sayıda orijinal fikirleri var.
Bill bir hırsız tarafından öldürüldü.
Bill bana bu kitabı getirdi.
Bill saatlerce ağlamaya devam etti.
- Bill bisiklete binebilir.
- Bill bisiklet sürebilir.
Bill bana kitap getirdi.
Ona karşı nazik ol, Bill.
Bill Japonya'ya gitti.
Bill, gezisi için bir kenara yüz dolar koydu.
Onlara Bill Anders katıldı.
Bill matematikte iyidir.
Bill, bir tabanca ile öldürüldü.
Bill sınav hakkında sinirli.
Bill diğer insanlarla asla tartışmaz.
Bill senin gibi uzun değil.
Bill bir motosikleti delicesine seviyor.
Bill partiye gelmedi.
Tom Bill'den daha yavaş konuşur.
Ken Bill kadar uzun boylu.
Bill, Bob'tan daha hızlı koşar.
Bill'in işi otomobil satmaktır.
Bill kazanacak, değil mi?
John Bill'den daha zeki.
Tom Bill'den daha yavaş konuşur.
Bill bir beyzbol oyuncusu.
Tom, Bill'den daha yavaş konuşur.
Mektup Bill tarafından yazıldı.
John Bill'den daha zeki.
Bill az biraz Japonca konuşur.
Bill haftaya geri dönecek.
"Bill hakkında bir şey biliyor musun?" "Hayır, ne oldu ona?"
Bu koleksiyonculardan bir tanesi de Bill Gates
Bill babasının çokça sigara içmesinden nefret ediyor.
Bill erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
Bill bana bir bardak su getirdi.
Bill'in macera ruhu yoktur.
Tom Bill kadar hızlı koşmaz.
Bill günaşırı balık tutmaya gider.
Bill Gates, Microsoft'un kurucusudur.
Bill benden iki yaş daha büyük.
Bill Bob kadar uzun değil.
Bill Japoncayı biraz konuşabilir.
Dün kütüphanede Bill'i gördüm.
Bill Clinton'un vergileri yükselteceğini söyledi.
Jack ve Bill çok iyi arkadaşlardı.
Hem Bill hem de Mac bilgisayarları çok seviyor.
Bill ilk treni yakalamak için erken kalktı.
Uzun süredir seni görmedim, Bill.
Bill omuzumu yavaşça vurdu.
Bill'e asla erkek kardeşinden bahsedemem.
Tom çoktan burada, ama Bill henüz gelmedi.
Tom Bill'den daha çalışkan değil.
Tom ve Bill birbirlerinden bağımsız olarak karara vardılar.
Bill yeterince sıkı çalışmadı ve bu yüzden başarısız oldu.
Babam bana Bill ile dışarı çıkmama izin vermez.
Ken, Bill ve Yumi'yi davet ettim.
Bill, küçük erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
John Bill'in zayıflığından istifade etti.
Bill Gates de Da Vinci'nin bazı notlarını topluyor
Bill ve Joan şekeri aralarında paylaştırdılar.
Bill'e bir mühendis olmasını karar verdiren nedir?
Bill her zamanki gibi okula geç kalmıştı.