Examples of using "Conseguir" in a sentence and their turkish translations:
Bir tane almalıyım.
Patent almak için
Nereden biraz yardım alabilirim?
- Bir kalem almalıyım.
- Bir kalem bulmalıyım.
Biraz tıbbi erzaklar almalıyız.
Yardım beklemiyordum.
Biz yardım almak zorundayız.
Ben hâlâ onu bulmadım.
Tom başarmayı umduğu her şeyi başaramadı.
O, işi alamadı.
iş bulamamaktan korktuklarını söylüyorlar.
- Nerede bir taksiye binebilirim?
- Nerede taksi bulabilirim?
Biletleri nerede alabilirim?
Nerede harita alabilirim?
Tom bir öpücük almayı umuyordu.
İyi notlar almaya çalıştım.
Bazı pullar almam gerekiyor.
Az önce bir işe girdim.
- Birkaç yumurta almaya gitmeliyim.
- Birkaç yumurta almaya gitmem gerekiyor.
- Gidip biraz yumurta almalıyım.
İstediğim her şeyi alabilirim.
Dün kaç tane yumurta alabildin?
Mutluluğa ulaşmak zor.
Seni işten kovdurabilirim.
Nereden bir harita alabilirim?
kuşkusu olduğunu hissetsem de
"Bu yıl kaç yeni müşteri elde etmeyi planlıyorsunuz?"
Onu bir kitapçıdan alabilirsiniz.
Tom bir işe girmeli.
Ne başarmayı umuyordun?
Bundan iyisi Şam'da kayısı.
Sonunda bir iş bulmayı başardı.
Biraz para almak zorunda kaldım.
Parayı nereden alıyoruz?
İstediğimizi nereden alabiliriz?
Yeni bir sözlük almak istiyor.
İstediğin her şeyi alabildin mi?
O, artık para alamadı.
O kendini ona sevdirebileceğini düşündü.
Tom zenginlik ve şöhret istiyor.
Yiyecek yakalamak için en iyi ihtimalimiz ne?
Sığınak yapmanın başka bir yolunu bulmamız gerek.
Bir bankadan kredi alabilirsin.
İyi bir koltuk almak için erken gidin.
Nereden bir Avrupa haritası edinebilirim?
Nancy ile bir randevu almada nasıl başarılı olabilirim?
Onu sigara içmekten vazgeçiremedim.
Bu sonuca ulaşmak için çaba göstermeliyim.
Bu yarıyıl işe girecek misin?
Zor ama bunu yapacağım!
Bir iş bulmak için her şeyi yapardım.
Tom biraz buz almak için gitti.
Kendine ait birini almak zorundasın.
İstediğim zaman şunlardan birini alabilirim.
Yerime bakacak birini bulabilirim.
Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur.
Benim için bu nadir kitabı bulabilir misin?
Onun para almada sorunu vardı.
"İstediğim şeyin olması için ne yapmam gerekiyor?"
bu görüntüyü bozmak için çabalayacaktır.
Kullanabildiğimiz kadar aracı kullanmalıyız ki,
Ödül almak için elinden gelen her şeyi yaptı.
Erken çıktım böylece iyi bir koltuk alabildim.
Amacım bir gün bu albümü almaktır.
Onun ilerlemiş yaşı onun bir iş bulmasını engelliyor.
Tom istediğini alabildi gibi görünüyor.
Bir zürafa yiyeceğini almak için boynunu uzatır.
En taze ekmeği nereden alabilirsin?
Kocam bir işe girmeme izin vermeyecek.
Tom'la asla telefonda görüşemem.
- Konser için bilet alırken zorlandım.
- Konser için bilet alırken zorluk yaşadım.
Elimden geldiğince kısa sürede bir iş bulmayı düşünüyorum.
Tom, Mary'ye onu yaptıramadı.
Tom her zaman istediğini alamaz.
umudu kesen ve bu nedenle de çabalama arzularını yitiren
huzurlu pozitif bir zihin durumu için.
bir hakime gitmeli, izin almalı,
Böylece ömrüm boyunca hayalim olan doktora derecemi alabilecektim.
Biraz yiyecek almak için dükkâna girdik.
Biz konsere bilet almak için sıraya girdik.
İstasyon dışında bir taksiye binmek zordur.
Sana yardım etmek için başka birini bulamaz mısın?
Onu pazartesiye kadar yaptırabilirim.
Bu kitap sadece bir dükkânda bulunur.
Tom sonunda beğendiği bir işe girmeyi başardı.
Tom izin alamadığı için gidemedi.
Tom Mary'yi sigara içmekten vazgeçiremedi.
Tom Mary'ye kendini yalnız bıraktırmadı.
Bu şehirde bir taksiye binmek çok zor.
Ama ne zamandan beri eğitim iş sahibi olmaktan ibaret oldu?
Hedefimiz beğenilmek ya da retvitlenmek olmamalı.
bugün biz yeni yoğun bakımlara nasıl insanları alacağız
Paramı geri almak için tehditlere başvurmak zorunda kaldım.
Tabii ki Başbakan'a erişmek zordur.
Müzikal için bilet almak ona on dolara mal oldu.
Yeni bir bilgisayar almak zorundayım.
ve yine de, hala bunun düz olduğunu söylemek imkansız.