Examples of using "Esperaba" in a sentence and their turkish translations:
- Seni bulmayı umuyordum.
- Sizi bulmayı umuyordum.
Bunu beklemiyordum.
Ziyaretçi beklemiyordum.
Ben seni bekliyorum.
Ben seni yatakta bulmayı umuyorum.
Kimse bunu beklemiyordu.
Bir şey beklemiyordum.
Senin soracağını umuyordum.
Seninle tanışacağımı ummuyordum.
Daha kötüsünü bekliyordum.
Orada seninle karşılaşmayı ummuştum.
Başarılı olmayı umuyordu.
Tom'a sürpriz yapmayı umuyordum.
Onu kötü bir kader bekliyordu.
- Onu bekliyordum!
- Bunu bekliyordum!
- Bu tam olarak beklediğim gibi.
- Tam beklediğim gibi.
Senden daha iyisini bekliyordum.
Ondan daha iyisini bekliyordum.
Onu söyleyeceğini umuyordum.
O seni görmeyi beklemiyordu.
Ben gerçekten kazanmayı beklemiyordum.
Burada olabileceğini ummuştum.
Konuşabileceğimizi umuyordum.
Çok daha fazla bekliyordum.
En kötüsünü bekliyordum.
Senden daha iyisini bekliyordum.
Bilebileceğini umuyordum.
Onu tekrar göreceğimi umuyordum.
Bir şey öğrendiğini umuyordum.
Yardım beklemiyordum.
Bir kalabalık onu görmek için bekledi.
Muazzam bir insan kalabalığı bekledi.
Tom onu beklemiyordu.
O kadar kısa sürede buraya varmanı beklemiyordum.
Onun sınavda başarısız olmasını umuyordum.
Ben orada onunla karşılamayı ümit etmiştim.
Tom, Mary'yi görmeyi umuyordu.
Tom bir öpücük almayı umuyordu.
O sonucu beklemiyordum.
Sizi bu kadar erken beklemiyordum.
Avukat Ben'i bekliyordu.
Tom bu cevabı beklemiyordu.
Böyle bir şeyi beklemiyordum.
- Gönüllü olacağını umuyordum.
- Gönüllü olacağınızı umuyordum.
- Tom oldukça farklı bir şey beklemişti.
- Tom çok farklı şeyler beklemişti.
Bugün gelmeni beklemiyordum.
Tom, Mary'nin gelmesini umuyordu.
- Tom bunun gerçekleşmesini bekliyordu.
- Tom bunun olmasını umdu.
Bu kadar başarılı olmayı beklemiyordum.
Bu beklediğimden daha uzun süre aldı.
- Seni bu tarz bir yerde görmeyi ummazdım.
- Seni böyle bir yerde görmeyi beklemiyordum.
Amy beklentisine göre davranmıştı,
Buraya gelmeni ummuyordum.
Tom'un umudu birincilik ödülünü kazanmaktı.
Toplantıda onu bekliyordum.
Tom Mary'nin onu öpeceğini umuyordu.
Beklediğim kadar pahalı değildi.
Bunun o kadar büyük olmasını beklemiyordum.
Onlar umduğumdan daha iyiydiler.
Tom Mary'den haber almayı bekledi.
Bu beklediğim adamdır.
Tom Mary'nin ona gülümseyeceğini umuyordu.
Tom'un orada olmasını beklemiyordum.
Onun iyileşeceğini ümit etmiştim.
Sıcak bir karşılama beklemiyordum.
Beklediğim sen değilsin.
Ben bir iş teklifi beklemiyordum.
Beklediğim tek kişisin.
Tom'a çok daha fazla mal olması bekleniyor.
Tom yarışı kazanmayı beklemiyordu.
Tom Mary'ye âşık olmayı beklemiyordu.
O filmi seninle izlemek istiyordum.
Bu kadar kısa sürede tekrar buraya geri döneceğimi beklemiyordum.
Beklediğim cevap bu değildi.
Kimse bunu Tom'dan beklemiyordu.
Senden bunu beklemiyordum doğrusu.
Büyük bir kalabalık başkanın konuşmasını bekledi.
Önümüzde yolculuktan tamamen bunalmış
Tom sabah erken ayrılmayı umuyordu fakat o uyuyakaldı.
Mary'nin bu kadar çabuk geleceğini beklemiyordum.
O umduğumdan daha iyiydi.
O umduğumdan daha iyiydi.
O umduğumdan daha iyi bitti.
Güzel haber evde bizi bekliyordu.
Sen hiç benim beklediğim değilsin.
Sen karşılaşmayı umduğum son kişisin.
Seni 2.30'da bekliyordum.
Beklediğimden gerçekten farklı.
Hiç kimse, onun yeniden aday olmasını beklemiyordu.
O, onun kasabadan ayrılmasını bekliyordu.