Examples of using "Sigo" in a sentence and their turkish translations:
Ben izlemiyorum.
Hapşırmaya devam ediyorum.
Şüpheli kalırım.
Onu hâlâ yapıyorum.
Anlamamaya devam ediyorum.
Ben hâlâ Fransızca okuyorum.
Dil öğrenmeye devam ediyorum.
Kuralları izlerim.
Hala onu görmüyorum.
- Hâlâ onu yapıyorum.
- Onu hâlâ yapıyorum.
güçsüz kaldım demektir. Denemeye devam edelim.
Hâlâ senin arkadaşınım.
Hâlâ Tom'u arıyorum.
Hâlâ onunla çıkıyorum.
Ben her gün okumaya devam ederim.
Onu hâlâ görmüyorum.
Ben hâlâ tersini düşünüyorum.
Ben hâlâ onu bulmadım.
Hâlâ hiçbir şey anlamıyorum.
Hâlâ dans edemiyorum.
Hâlâ bilardo oynuyorum.
Hâlâ hayattayım.
Tom'la birlikte hâlâ Fransızca okuyorum.
Hayır, ben hâlâ sebze yemeyi tercih ederim.
Neden hala bunu yapıyorum?
Talimatlara her zaman uymuyorum.
hâlâ düzenli olarak tesadüfen ilginç fikirlerle karşılaşıyorum
ve ardından 90 dakika boyunca yoga yapıyorum.
Daha sonra benim sıram gelir.
Fakat geri döndüm, hala buradayım ve hayatımı yaşıyorum.
Yıllardır F1'i hiç takip etmiyorum.
Halâ bu ilk izlenimimden kurtulmaya çalıştığımı düşünüyorum şimdi.
Tom hakkında düşünmeye devam ediyorum.
Benim bir dinim yok ve ben herhangi bir tanrıyı takip etmiyorum.
Sosyal medyada bir tek Twitter'ı kullanıyorum.
Bunu yapmaya devam ediyorum çünkü bildiğiniz gibi,
Ben masum olduğumu söylemeye devam ediyorum, fakat kimse dinlemeyecek.
Ben şimdiye kadar ilk kez birini nerede yaşadığını öğrenmek için takip ettim.
- Hâlâ bekârım.
- Ben hâlâ bekârım.
Ağzıma o mantarımsı tat geliyor. Ağzımda... Kötü bir tat ve koku var.
Bakın, sonra da yolu işaretlemek için bunu her yere sıçratabilirim.
Herkes benim ingilizcemin çok kötü olduğunu söylüyor ancak ben ne olursa olsun ders çalışmaya devam ediyorum.
Son altı yıldır okulda İngilizce öğrenmeme rağmen, hâlâ onu konuşmada iyi değilim.
Tom'un suçsuzluğunu kanıtlamak için herhangi bir kanıt bulmamızın hala olası olmadığını düşünüyorum.