Examples of using "Alcanza" in a sentence and their turkish translations:
Çok fazla para ödeyemiyorum.
Ben onu satın almayı göze alamam.
Sonunda bir ev bulabiliriz.
Bana sütü uzatır mısın?
bu etkinliklerin yeterli olmadığının farkına varıyorum.
Hannibal kovalıyor ve iki gün sonrasında ona yetişiyor.
Ben, 300 doların üzerindeki bir kamerayı maddi olarak karşılayamam.
O, bir araba satın almak istiyor fakat göze alamıyor.
Yeni üretim süreci, yüksek verim elde eder.
Firmamızın yıllık satışları bin milyon yen'tir.
Su yüz derecede kaynar.
- Böyle bir evi Tokyo'da kiralamaya gücüm yetmez.
- Tokyo'da böyle bir ev kiralamaya bütçem elvermez.
- Başarı kolayca gelmiyor.
- emeksiz yemek olmaz.
İş ve kişisel yaşam arasında bir dengeye nasıl ulaşabiliriz?
Uyku eksikliği yavaş yavaş sağlığı etkileyebilir.
- Kullanılmış bir araba almayı göze alamam.
- İkinci el araba almaya param yetmez.
- İkinci el araba alacak param yok.
Yıldızın biz yıllar önceki halini görüyoruz. Çünkü o görüntü bize ışık hızıyla ulaşıyor.
Arabanın arka koltuğu üç yolcu alır.
- Az sayıda kişi yüz yaşına kadar yaşar.
- Çok az kişi yüz yaşına kadar yaşıyor.
Medeniyet, bir çocuğa benzer ki; dünyaya gelir, rüşdüne erer, büyür, ihtiyarlar ve sonunda da ölür.