Examples of using "вырастут" in a sentence and their turkish translations:
Onlar büyüyecek.
Fiyatlar yükselecek.
Uzun vadede, fiyatlar yükselecektir.
Fiyatlar 20 Ekimden sonra artacak.
Başkaları için de eşit fırsatlar yaratarak büyürler.
Bu bitkiler çok küçük. Ben onların büyüyeceklerini sanmıyorum.
Fiyatlar yükselmeye devam edecek.
Fiyatların yine artacağı söyleniyor.
Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.