Examples of using "они" in a sentence and their turkish translations:
Onlar şaşırtıcı.
Onlar öldü mü?
Onlar pilotturlar.
Onlar harika.
Onlar geliyor.
Onlar arkadaş.
Onlar mükemmel.
Denediler.
Onlar çığlık attı.
Onlar itaat etti.
Onlar yalan söylüyor muydu?
Onlar kazandı.
Onlar güzel.
- Nerede olduklarını biliyorlardı.
- Bulundukları yeri biliyorlardı.
Onlar mor mu?
Onlar konuşmayı kestiler.
Onlar yanılıyor.
Onlar saldıracak.
Onlar aç.
Onlar çamurlu.
Onlar doktordur.
Onlar gidiyorlar.
Onlar Rus.
Onlar akşam yemeği yiyorlar.
- Onlar sarı.
- Onlar korkak.
Onlar kim olduklarını biliyor.
Onlar yalan söylüyorlar.
- Yüzdüler.
- Onlar yüzdüler.
Onlar hasta.
Onlar gitti.
Onlar endişeli.
Onlar harika.
Onlar güçsüz.
Onlar casus.
Onlar ayrılıyorlar.
Onlar geç kaldı.
Onlar özdeş.
Onlar çukur.
Onlar yabancı.
Onlar farklı.
Onlar şirin.
- Onlar polis.
- Onlar polis memuru.
- Onlar emniyet mensubu.
Onlar çocukturlar.
Onlar Asyalı.
Onlar aradı.
Onlar yandı.
Onlar alkışladı.
Onlar bir çift.
Onlar komşular.
Onlar güçlü.
Onlar akşam yemeğini yedi.
Onlar kırmızı.
Onlar nişanlı.
Onlar rakipler.
Onlar anladılar.
Onlar her yerdeler.
Onlar Hıristiyanlar.
Onlar sarhoş.
Onlar vejetaryen.
Onlar dövüşüyordu.
Onlar zengin.
Onlar acımasızlar.
Onlar seninki.
Onlar gittiler mi?
Onlar burada mı?
Onlar Kanadalı mı?
Onlar söz verdi.
Onlar öpüştü.
Onlar koştular.
Onlar Japon mu?
Onlar kayboldular.
- Onlar öldüler.
- Öldüler.
Birbirlerinden ayrılamazlar.
Onlar hazır.
Hangisini seçecekler?
Onlar onu tamir ettiler.
Onlar seni aradılar.
ne yemiş, neredeymiş, kimleymiş.
Onlar arkadaşlardı.
Onlar size yalan söylediler.
Onlar sana güvendi.
Onların her ikisi de öldü.
- Onlar sizi kullanıyorlar.
- Onlar seni kullanıyorlar.
- Onlar sizi kullanıyor.
- Onlar seni kullanıyor.
- Onlar sana inanıyorlar.
- Sana inanıyorlar.
Onların ikisi de çığlık attı.
Onlar seni affettiler.
Aceleyle gittiler.
- Onlar oraya gitti.
- Onlar oraya gittiler.
Onların her ikisi de boş.