Examples of using "концов" in a sentence and their turkish translations:
Tom sonunda terk etti.
- Sonunda gerçek bizim tarafımızdan öğrenildi.
- Sonunda gerçeği öğrendik.
- Sonunda gerçek bizim tarafımızdan bilinir hale geldi.
Sonunda ikisi de uykuya daldı.
Polis sonunda sizi yakalayacak.
Tom sonunda kazanabilecek.
- Sonunda kabul etti.
- Sonunda boyun eğdi.
Tom sonunda yorulacak.
Adalet sonunda galip gelecek.
Sonunda vazgeçtim.
Nihayet serbest bırakıldım.
Uzun vadede, fiyatlar yükselecektir.
Sonunda kaçtım.
Tom sonunda kabul etti.
Sonuç olarak, bu makul.
Tom sonunda pes edecek.
Tom sonunda itiraf etti.
Sonunda yağmur yağmaya başladı.
Ben sonunda kabul ettim.
Tom sonunda denemeyi bıraktı.
Tom sonunda vazgeçti.
Tom sonunda öğrenecek.
Sonunda, galibiyetin sevincini tattılar.
Hayali sonunda gerçek oldu.
Tom sonunda Mary'nin kocası oldu.
Sonuçta her şeyi bana anlatacaksın.
Sonuçta bu bizim sorumluluğumuz.
Arkeoloji de bir bilim sonuçta
sonuçta halkız biz canım
rahat yaşam canım sonuçta
Sonunda, bilgi aldık.
O, gece gündüz çalışıyordu.
Yine de başarısız oldu.
Ceketim sonunda yıprandı.
Sonunda, Tom sadece vazgeçti.
Nihayet oyuncağı satın aldım.
Sonunda Kuzey Kutbu'na ulaştı.
İyilik en sonunda kötülüğe karşı üstün gelecek.
İyilik en sonunda kötülüğe karşı üstün gelecek.
Nihayetinde Tom, olanları öğrendi.
ne kadar çaba sarf edeceğinize bakmalısınız.
E abi sonuçta Amerika'ya evlatlık verilmiş
Sonuçta Leonardo Da Vinci yani öyle böyle
...zirveye ulaşmayı başardılar.
Sonuçta çalışkan kişi başarır.
En sonunda hatasını anladı.
Zavallı adam sonunda büyük bir sanatçı oldu.
Kahraman nihayetinde kötü bilim adamını yendi.
Sonunda planımıza razı oldu.
Yani sonuçta gelmeye karar verdin.
Sonunda sabrım tükenecek.
Nihayetinde o bir çocuk.
O, sonunda otele vardı.
Sonunda, Almanlar geri çekilmeye zorlandı.
Sonunda bu işi bitirdim.
Sonunda her şeyin iyi sonuçlanacağını ümit ediyorum.
Sonunda hiçbir şey sonsuza kadar kalmaz.
Tom nihayet cinayeti itiraf etti.
Sonunda Tom bana her şeyi söyleyecek.
Sonunda, Tom ve Mary evlendi.
Sanırım Tom sonunda pes edecek.
O, nihayet isteğini gerçekleştirdi.
- Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
- Sonunda başka bir yavru kedi seçti.
Tom, sonunda bunu yapmaya karar verdi.
Sonunda göle ulaştık.
Beklenenin tersine sinemaya gitmemeye karar verdim.
yinede etmiyorlar çalışkan yaratıklar sonuçta
Nihayet, Mario prensesin sevgisini kazanmayı başardı.
Onlar sonuçta orijinal plana sadık kalmaya karar verdiler.
O, sonunda istifa etmek zorunda bırakıldı.
Sonunda her şeyin yolunda gideceğinden eminim.
Sonunda o gelmedi.
Tom haftalar süren acıdan sonra öldü.
Tüm bunlardan sonra, tanrılar bile zaman zaman hata yapabilirler.
Tom'un er geç ortaya çıkacağını biliyordum.
Sonunda geleceğini biliyordum.
Sonunda, Tom'un merakı korkusunu yendi.
Tom nihayet emekli olmak zorundaydı.
Sonunda bunu itiraf etmesi için Tom'u zorladık.
Tom sonunda Mary'nin haklı olduğunu fark etti.
Sonuçta neyde iyi olabilirdim?
Tom sonunda itiraf etti.
Tom sonunda onu kimin yaptığını öğrendi.
Neticede, yeni dili öğrenirken biraz ana dilinizi konuşmak,
Bu, aslında... Yoksulluğun önemli olmadığı anlamına mı geliyor?
Kitabı bana vermesi için sonunda onu ikna ettim.
Mary'nin onu aldattığını sonunda fark etti.
Tom nihayet gitti.
Sonuçta, Tom muhtemelen bize yardım etmeyi kabul edecek.
Sonuçta bunun olacağını her zaman biliyordum.
Bu odada eninde sonunda bir üşüme geliyor bana.
Tom sonunda hazinenin nerede olduğunu çözdü.
Tom sonunda hoşlandığı bir iş buldu.
Sonunda, Tom yardıma ihtiyacı olduğunu fark edecek.
Tom'un eski arabası sonunda bozuldu.
O sonunda hangi gün geleceğini söyledi.
Ve sonuçta, ana dilinizi konuşmanıza izin verilmediği için,
günün sonunda bu dünyada yalnız hissetmemenin bir yolunu bulmak