Examples of using "аудитории" in a sentence and their turkish translations:
Başkan büyük bir dinleyiciye hitap etti.
Ben dinleyicilerden gelen soruları cevaplayacağım.
Sanırım sınıfta bir şey bıraktım.
Oditoryumun tam arkasında oturduk.
bu sırada izleyicinin hangi tarafta olduğumuzu bilmesine yarıyor.
Öğretmen öğrencilerin konferans salonundan ayrılmasına izin vermedi.
Konuşmacı mesajını dinleyicilere anlatamadı.
O büyük bir dinleyiciye hitap etti.
O öğrenciler sınıftalar.
Eğer odada tek başına birini görürseniz
Sınıfta konuşma.
Tom'un oditoryumu terk ettiğini gördüm.
Sınıfta uzun boylu bir adam var.