Examples of using "оставил" in a sentence and their turkish translations:
Tom bunu sana bıraktı.
Şemsiyemi evde bıraktım.
Ben onu kilitlemeden bıraktım.
O, bütün umutlarından vazgeçti.
Sana bir mesaj bıraktım.
- Sana bir not bıraktım.
- Size bir not bıraktım.
Tom kapıyı açık bıraktı.
Tom beni yalnız bıraktı.
Tom bunu senin için bıraktı.
- Tom şemsiyesini evde bırakmış.
- Tom şemsiyesini evde unuttu.
- Tom'un şemsiyesi evde kalmış.
O, ümidinden vazgeçti.
Tom bir not bıraktı.
Tom umudunu kaybetti.
Bir mesaj bıraktım.
Tom bunu bıraktı.
Tom Mary'yi geride bıraktı.
Tom bir mesaj bıraktı.
Tom bir mesaj bıraktı mı?
Bir not bıraktım.
Sami İslam'ı terk etti.
O, herhangi bir mesaj bırakmadı.
Tom Mary için bir mesaj bıraktı.
Tom için bir mesaj bıraktım.
Biri bunu sana bıraktı.
Çantamı burada bıraktım.
Sana bir seçenek vermedim.
O iyi bir izlenim bıraktı.
Tom ceketini arabasında bıraktı.
Saatimi evde bıraktım.
Brian kapıyı açık bıraktı.
Kapıyı kim açık bıraktı?
Pencereyi kim açık bıraktı?
Işıkları açık bıraktın.
O, kapıyı kilitlemeden bıraktı.
Çantamı geride bıraktım.
O motoru çalışırken bıraktı.
O, pencereyi açık bıraktı.
Bana anahtarları bıraktı.
Tom kapıyı açık bıraktı.
Her şeyi geride bıraktım.
Neden bizi terk ettin?
Tom bana bir not bıraktı.
Tom biletini evde bıraktı.
Tom pasaportunu evde bıraktı.
Tom anahtarları bana bıraktı.
- Tom sana bir hediye bıraktı.
- Tom sizin için bir hediye bıraktı.
Tom motoru çalışır durumda bıraktı.
Tom bir intihar notu bıraktı mı?
Ben kapıyı açık bıraktım.
- O kapıyı açık bıraktı.
- O, kapıyı açık bıraktı.
Kapıyı açık bıraktım.
Pencereyi açık bıraktım.
Bunları kimin bıraktığını merak ediyorum.
Tom kapıyı açık bıraktı.
Tom bana bir mesaj bıraktı.
Tom her şeyi Mary'ye bıraktı.
Tom bir intihar notu bıraktı.
Hanımımı terk ettim.
Tom bir mesaj bırakmadı.
Tom bu mesajı bıraktı.
Tom, Mary'yi yalnız bıraktı.
Her şeyi orada bıraktım.
Gözlüğümü evde bıraktım.
Size bir not bıraktım.
- Tom yatağını yapılmamış olarak bıraktı.
- Tom yatağını dağınık bıraktı.
- Tom yatağını toplamadan bıraktı.
Tom çocuklarını evde bıraktı.
Tom arabasını açık bıraktı.
Ben cep telefonumu evde bıraktım.
John kapıyı açık bıraktı.
Ben zaten bir mesaj bıraktım.
Tom pencereyi açık bıraktı.
Tom kapıyı kilitlemeden bıraktı.
Tom umudunu kesmedi.
Tom Mary'ye bir not bıraktı.
Tom Mary'ye bir mesaj bıraktı.
Neden beni terk ettin?
Tom ümidini yitirdi.
O, bir pencereyi açık bırakmış.
Tom ceketini alt katta bıraktı.
Tom ne kadar para bıraktı?
Tom için bir not bıraktım.
Ben parayı sakladım.
Umudumu kaybetmedim.
Tom telefonunu evde bıraktı.
Arabayı nerede bıraktın?
Tom'u evde bıraktım.
Şemsiyemi takside bıraktım.
Karısına çok büyük bir servet bıraktı.
Tom anahtarlarını arabada bıraktı.
Tom şemsiyesini arabada bıraktı.
Tom cüzdanını masaya bıraktı.
Cüzdanımı evde bırakmış olmalıyım.
Tom köpeğini Mary ile bıraktı.
Şemsiyemi arabada unuttum.