Translation of "глубине" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "глубине" in a sentence and their turkish translations:

Так они общаются в глубине моря.

Derinlerde bu şekilde iletişim kurarlar.

В глубине души он хороший человек.

O, aslında iyi bir adam.

Мы сидели в самой глубине аудитории.

Oditoryumun tam arkasında oturduk.

в глубине души мы все знаем ответ.

derinlerde hepimiz cevabı biliyoruz.

Но в глубине ночи – еще целый океан открытий.

Ama gecenin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus dolusu bulgu hâlâ var.

Плавать ночью в зарослях на глубине очень опасно,

Geceleri ormanın derinlikleri çok tehlikeli olduğu için

но на самом деле он прячется в глубине тела,

fakat aslında, vücudun derinlerine uzanıyor.

Яйца отложены в самой глубине норы. Их невозможно рассмотреть.

Yumurtalar arka tarafta, karanlıkta. Görülmeleri imkânsız.

Потому что это говорит о спокойствии в глубине нас самих,

Çünkü bu bizim içimizden gelen huzur,

Лунный цикл задает ритм множеству полей битвы в глубине ночных морей.

Ay döngüsü, geceleyin denizde yaşanan pek çok dramın ritmini belirler.

Прогресс в перспективе и глубине теперь позволяет рисовать более реалистичные изображения

Perspektif ve derinlikteki ilerleme artık daha gerçekçi resimlerin çizilmesini sağlıyordu

Язычками длиной, почти равной их телу, они могут лакать сладкий нектар на самой глубине цветков.

Neredeyse vücutları kadar uzun dilleriyle derinlerdeki şekerli nektarı çekerler.

Может казаться, что Том забыл все об этом деле, но в глубине души, он все еще переживал о нем.

Tom mesele hakkında her şeyi unutmuş gibi görünebilir fakat hâlâ gerçekten onun hakkında kendini harap ediyor.