Examples of using "То́му" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un içecek bir şeyi yok.
Tom gitmeye isteksizdi.
Tom'un arkadaş edinme sorunu var.
Tom daha fazla söylemeliydi.
Tom'un söyleyecek başka bir şeyi var.
Tom zor bir karar vermek zorunda kaldı.
Tom sınav için daha fazla çalışmış olmalıydı.
Tom kendine benzeyen insanları sever.
Tom asla para hakkında endişelenmek zorunda kalmadı.
Tom bunu sevmeyecek.
Tom yaralandığından daha fazla yaralanmadığı için şanslıydı.
Tom anahtarlarını bulduğu için şanşlı.