Examples of using "Processo" in a sentence and their turkish translations:
Süreç çoktan başladı.
Ona süreci açıkladım.
Bu çok yavaş bir süreç.
Bilişinin üçte ikisi
Eğer bu süreç içerisinde hastalık belirtisi olursa
bilim insanları bunları uzun süreçli kuyruklu yıldızlar olarak adlandırıyor
bunu yaparsan ormanın tüm sürecine müdahale etmiş oluyorsun.
Demokratik fikirlerin o ülkeye tanıtılması yavaş bir süreç olacak.
Devam eden hilekarlık her tarafa yayılmış.
Bunu yapmak için, projeksiyon denilen bir işlemi kullandılar.
Pek çok yıldız galaksiyi oluşturur.
Ben hatalar yapmayı öğrenme sürecinin önemli bir parçası olarak görüyorum.
Düzenleme sihirbazlığının pek çoğu, biraz kapsamlı CGI sayesinde gerçekleşir. *CGI: Bilgisayar üretimi imgelemeler
Boya için bir odayı hazırlama süreçte en önemli adımdır.
Visionworks şirketi, birinci gözlüğün fiyatını şişirip ikinci gözlüğün fiyatını kısmen saklayarak...
ve iyileşmek için yaklaşık üç ay dinlenmem gerekti. Uzun, acılı bir süreçti.