Examples of using "Houver" in a sentence and their turkish translations:
eğer ki deprem olmuyorsa artık
ve kuru öksürükte varsa
Hayat olduğu sürece, ümit vardır.
Burada bir kurt varsa bu mağarada kalamayız
Eğer bu süreç içerisinde hastalık belirtisi olursa
Ne olursa olsun vazgeçmemelisin.
Eğer itiraz yoksa şimdi toplantıyı kapatacağız.
Çok aydınlık olursa kolayca görülürler.
yani deprem varsa ve hala devam ediyorsa
dünyanın düzeninde buna bir örnek var mı peki diye baktığımızda
bir yöntem var mı sorusunun cevabı ise
Yapabileceğim bir şey olup olmadığını bana bildirin.
Kültürel dönüşüm olmadan insanlık gelişmez.
- Yaşam olduğu sürece umut da olacaktır.
- Hayat varken ümit vardır.
- Hayat varken umut var.
Bu çalışma sadece işbölümü varsa iyi yapılacaktır.
Ama gece kuvvetli bir rüzgâr çıkarsa üzeri tamamen örtülebilir.
Yapmak istediğin bir şey varsa onu yapmalısın.
Senin için yapabileceğim bir şey olursa, lütfen bana bildir.
sizin de merak ettiğiniz araştırıp anlatmamızı istediğiniz bir konu varsa onu da yazın çekinmeyin
Yardım etmek için yapabileceğimiz bir şey varsa lütfen bize bildirmeye çekinme.
- Hiç hata yapmayan biri hiçbir şey yapmayan biridir.
- Sadece bir şey yapmayanlar hata yapmazlar.
- Ne olursa olsun, fikrimi değiştirmem.
- Ne olursa olsun fikrimi değiştirmiyorum.
- Ne olursa olsun, fikrimi değiştirmeyeceğim.