Examples of using "Pegar" in a sentence and their turkish translations:
- Gel ve onu al.
- Gel de al.
- Gel biraz al.
- Gel de gör!
- Gelin de görün!
Buz alacağım.
Ben bileti alacağım.
Tavuğu yakalayabilir misin?
Bana yetişmeye çalış!
Beni yakalamaya çalış.
Seni alacağım.
Tom'u almaya git.
Sıradakini alacağız.
Tempoyu artıralım.
Kitabı alabilirsin.
Asla beni yakalamayacaksın.
Tom'un anahtarlarını aldığını gördüm.
Küçük kutumu çıkartacağım.
Kestirmeden gidelim.
Metroya binelim.
Kitap alacağım.
Bir burger almaya gidelim.
Yola çıkabilir miyiz?
Taksi çağırıyor muyuz?
Arabamı alacağım.
Haydi otobüse binelim.
Otobüse binmeyi tercih ederim.
Merdiveni alacağım.
Gazete almaya git.
Tom bir tane alacak.
Onlar seni yakalayacaklar.
Bu portakalı alabilir miyim?
Ondan bir parça alabilir miyim?
Bir peçete alabilir miyim?
Aletlerimi alacağım.
Sana biraz daha alabilirim.
Notlarını ödünç alabilir miyim?
Tom'un yetişecek bir uçağı var.
Ya da bu larvalardan biraz alıp
Beni almaya gelebilir misin?
Bu kalemi ödünç alabilir miyim?
Bir sonraki otobüse bineceğim.
Hangi trene biniyorsun?
Bazı örnekleri alabilir miyim?
Üşüteceksin.
Biraz para ödünç almak zorundayım.
Telefon alacağım.
Yolda Tom'u alacağız.
Paltonuzu alabilir miyim?
Çantalarını alabilir miyim?
Ben bir gömlek ödünç alabilir miyim?
Kalemini ödünç alabilir miyim?
Git sırt çantanı al.
O beni yenemez.
Biraz tıbbi erzaklar almalıyız.
Tom tavşanı yakalamaya çalıştı.
Taksi ile gideceğim.
Süpürgeyi almaya gideceğim.
Biz biraz daha alacağız.
Onlar bizi yakalamayacak.
Sen de bunu almalısın.
Tom tavuğu yakalamaya çalıştı.
Burada kal. Gidip onu alacağım.
- Yola koyulmak istiyorum.
- Yola çıkmak istiyorum.
Scooter çalışmayacak.
- Tom çabuk kavradı.
- Tom hızlı kavrıyordu.
- Tom hemen çaktı.
Reçetenizi almak için doktora gidin.
Senin küreğini ödünç alabilir miyim?
Otobüsü yakalamak için koşmak zorunda kaldım.
Topu yakalayamadım.
Yiyecek bir şey alacağını söyledin.
İstediğini alabilirsin.
Biz aslanı canlı yakalamak zorundayız.
Ben senin kalemini ödünç alabilir miyim?
Saç kurutucunuzu ödünç alabilir miyim?
Nerede bir otobüse binebilirim?
Nerede metroya binmen gerektiğini biliyor musun?
4:10 trenine binelim.
Otobüse binmek zorunda mıyız?
Bir tornavida alabilir miyim?
Otobüse nerede bineceğimi bilmiyordum.
Bizi alması için bir taksi çağır.
Trene yetişmek için koşuyorum.
Onu şimdi geri alabilir miyim?
O, trene binebilecek mi?
Bir parça kek daha alabilir miyim?
Bıçağını ödünç alabilir miyim?
Yarın yağmur yağarsa beni almaya gel.
Tom'u almak için buradayım.
Sadece ceketimi alacağım.
Arabamı almaya gideceğim.
Son trene yetişebildik.
Tom trene yetişmek için acele etti.
Bir sonraki otobüsü yakalayacağım.
O beni almaya geliyor.
Lütfen bunu alır mısınız?
O pastadan bir parça alabilir miyim?