Examples of using "Entrada" in a sentence and their turkish translations:
- Giriş ücretsiz.
- Ücretsiz giriş.
Giriş ücretsiz.
Giriş ücretsiz.
Yol üzerindeki dükkana gittim
Giriş nerededir?
Giriş ücreti ne kadardır?
O, kapıda duruyordu.
İki köpek girişi koruyor.
Bileti unutma.
Reşit olmayanlar buraya giremez.
O, girişte genç bir adam gördü.
Sue Royal Hotel'e giriş yaptı.
İnsanlar girişte birbirlerini itiyorlardı.
- Müzenin girişi nerede?
- Müzenin girişi neresi?
- Bir sinema bileti kaça mal olur?
- Bir sinema bileti kaç para?
Lütfen girişte evrakları teslim edin.
Protestocular girişe barikat kurdular.
Tuvaletin girişi çok kirli.
tabi birde girişinin merdivenin en üst basamağında olması
Onun bir bileti var.
Bu bilet iki kişinin girmesine olanak tanır.
- Bir biletin kaç paraya mal olduğunu bana söyleyebilir misin?
- Bir biletin ne kadar olduğunu bana söyleyebilir misin?
- Bir biletin kaç para olduğunu bana söyleyebilir misin?
O, onu girişin yanında dururken buldu.
Evde zorla girme işaretleri yoktu.
Girişi de biraz karla kapattım.
Lütfen beni binanın girişinde bekle.
Tren, 5 numaralı platforma geliyor.
Bu biletle iki kişi ücretsiz girebilir.
Biletimi kaybettim.
Bir soyguncu dün gece bankaya girdi.
Biletinize bakabilir miyim?
Gelen kutunuzda bir e-posta mesajınız var.
Domatesler, başlangıç ya da meze olarak sıcak veya soğuk servis edilebilir.
Giriş ücreti 6 £ ama Pazar günleri ücretsiz.
Köpekler yasaktır.
Tom'un kabul edilip edilmediğini sormak için hastaneyi aradım.
Tom yanlışlıkla salata çatalıyla antreyi yedi.
Tom biletini bulamıyor.
Bir giriş daha varmış gibi görünüyor. Yılan içeriye muhtemelen böyle girdi.
daha sonra sivil toplum örgütlerinin girişimi sayesinde giriş yasağı askıya alındı
Biletimi kaybettim.
Ya buna tırmanmaya çalışacağım ya da mağaranın ağzından kaya tırmanışı yapacağım.
- Tom biletin maliyetinin ne olacağını bilmiyor.
- Tom biletin ne kadara mâl olacağını bilmiyor.
Sanırım biletimi kaybettim.
Onlara bana bir bilet daha göndermelerini söyledim.
Sir Anthony'nin sekseninci doğum günü konseriydi ve herkes bir bilet istedi.
Ben bileti alacağım.
"Ben biletinizi görebilir miyim?" "Evet. İşte bu."