Examples of using "Frango" in a sentence and their turkish translations:
Tavuk harikaydı.
Tavuğu yakalayabilir misin?
O tavuk aldı.
Tavuk eti bu.
- Tavuk pişirebilir misin?
- Tavuğun nasıl pişirildiğini bilir misin?
- Tavuk nasıl pişirilir, bilir misin?
Tavuk eti yiyemem.
Tavuk severim.
Ben bir tavuk kesiyorum.
O tavuk yakaladı.
Tavuğu yakaladı.
Bunun bir tavuk gibi tadı var.
Tom tavuğu yoldu.
- Tavuk denedin mi?
- Tavuğu denedin mi?
Tavuk çiğ.
Tavuk kızartmasını seviyorum.
Piliç lezzetliydi.
O bir tavuk satın aldı.
Tom, kızarmış tavuk seviyor.
Akşam yemeği için piliç var mı?
Tavuk nugget yedim.
Fırında kızartılmış tavuğu severim.
O et tavuktur.
- Tavuk az pişmiş.
- Tavuk yeterince pişmemiş.
Tom kızarmış tavuğu seviyor.
Tadı tavuğa çok benziyor.
Sağ ol, Mike. Tavuk sevmem.
Tom tavuğu fırına koydu.
Bazı insanlar tavukları sevmiyor.
Hangisini daha çok seversin, tavuk mu yoksa balık mı?
Çoğu insan tavuk sever.
Bu gece tavuk pişirmek istiyorum.
Fırında kızartılmış tavuk, benim en sevdiğim yemeklerden biridir.
Birçok insan kızarmış tavuğu parmaklarıyla yer.
Biz, öğleyin pizza ve tavuk yedik.
Sığır eti, tavuktan daha pahalıdır.
Kimse tavuk çorbasını annem gibi yapamaz.
Bir hindi, bir piliçten biraz daha büyüktür.
Tavuk, ton balığı ve soya fasulyesi iyi protein kaynaklarıdır.
Tavuk çorbasını severim.
Tavuk eti yerine sığır eti sipariş etmeni öneririm.
Bir kilo tavuk göğsü alabilir miyim lütfen?
İkinci tabakta nohut, tavuk, et, sosis ve patates var.
Garsonun masaya getirdiği tavuk hâlâ çiğdi.
- Tavuk eti beyazdır, halbuki bir öküzünkü kırmızıdır.
- Dana eti kırmızıyken tavuğunki beyazdır.