Examples of using "Ingresso" in a sentence and their turkish translations:
- Benim için bir bilet al.
- Benim için bir bilet alın.
Bir bilet istiyorum, lütfen.
Bilet ne kadardı?
Biletini kaybettin mi?
O bileti ücretsiz aldı.
Tom bir bilet satın aldı ve içeri girdi.
Ben zaten biletimi aldım.
Keşke bir konser bileti alsaydım.
Bu biletle iki kişi girebilir.
Keşke konser için bir bilet alsaydım.
Bilet alacak param yoktu.
Biletinizi gişede alın lütfen.
Biletinizi görmek isterim, lütfen.
Onun bir bileti var.
Ben bir bilet aldım.
Bir bilet ne kadar.
Buradaki konser için bir bilet alabilir miyim?
Tom bir bilet aldı.
Bir bilet satın alabildim.
Bugünkü gösteri için hiç biletin var mı?
Biletinize bakabilir miyim?
Bu bileti Joe'ye veren Bay White'tı.
Biletimi arıyorum.
Bilet alamadım.
Bu bilet satın alındıktan sonra iki gün boyunca geçerlidir.
Biletini bulamadın mı daha?
Tom'un bileti nerede?
Tom biletini bulamıyor.
Biletimi kaybettim.
Tom o konser için Mary'nin bir bilet almasının zor olacağını düşündü.
Biletler yetişkinler için 30 dolar ve 16 yaş ve altındaki çocuklar için 15 dolardır.
- Tom biletin maliyetinin ne olacağını bilmiyor.
- Tom biletin ne kadara mâl olacağını bilmiyor.
Sanırım biletimi kaybettim.
Ben bileti alacağım.
Bir bilet almaya gideceğim.Bu yüzden lütfen bir dakikalığına çantalarıma bak.
"Ben biletinizi görebilir miyim?" "Evet. İşte bu."
Bileti unutma.