Translation of "Horizonte" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Horizonte" in a sentence and their turkish translations:

Cria um mapa do horizonte...

Ufkun haritasını çıkarır.

O sol apareceu no horizonte.

Güneş ufukta göründü.

Há sinais de chuva no horizonte.

Ufukta, yağmur yağacağına dair belirtiler var.

Finalmente, o Sol desaparece no horizonte...

Nihayet, güneş ufukta kayboluyor.

Como esses niveladores explicam o horizonte

Bu düzcüler ufuk çizgisini nasıl açıklıyor

A lua estava acima do horizonte.

Ay, ufkun üzerindeydi.

O sol se elevou acima do horizonte.

Güneş ufukta yükseldi.

A morte é um horizonte; e um horizonte não é nada mais que o limite da nossa visão.

Ölüm sadece bir ufuktur ve bir ufuk bizim görüş limitimiz hariç hiçbir şeydir.

Têm um conjunto de células recetoras que captam luz enquanto perscrutam o horizonte.

Gözlerindeki, ışığa duyarlı hücrelerden oluşan yatay hatla ufku tararlar.