Examples of using "Chuva" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur durdu.
Yağmuru dinle.
- Bu şemsiyenin fiyatı nedir?
- Bu şemsiye ne kadar?
- Biz yağmur için dua ettik.
- Yağmur duası yaptık.
Bu yağmuru suçla!
Yağmur durdu.
Yağmur nerede?
Şemsiyem nerede?
Bu şemsiyeyi alacağım.
- Bu şemsiyenin fiyatı nedir?
- Bu şemsiyenin ücreti nedir?
- Bu şemsiye ne kadar?
Ben şemsiyemi kaybettim.
Şemsiyen bende.
- O şemsiye benim.
- O şemsiye bana ait.
adeta bir şemsiye gibi
Hafif bir yağmur yağıyordu.
Yağmura rağmen yürüyüşe çıktık.
Yağmura ihtiyacımız var.
Yağmuru sever misin?
- Bir sağanak yağdı.
- Şiddetli bir yağmur yağdı.
Sonunda yağmur durdu.
- Yağmurdan dolayı geç kaldım.
- Yağmur beni geciktirdi.
- Benim şemsiyemi kaybettim.
- Şemsiyemi kaybettim.
- Yağmurda şarkı söylüyorum.
- Yağmur altında şarkı söylüyorum.
- Yağmuru seviyorsun, değil mi?
- Yağmurdan hoşlanıyorsun, değil mi?
Yağmur kara dönüştü.
Yağmur duruncaya kadar bekle.
Bu ay çok yağmurumuz oldu.
Şemsiyemi kapadım.
Yağmur durduğunda gideceğiz.
Şemsiyeni nerede kaybettin?
Yağmur durduğunda yürüyüşe çıkarız.
- Şemsiyeni unutma.
- Şemsiyenizi unutmayın.
Yeni bir şemsiye almaya karar verdim.
Bir şemsiyeye ihtiyacın var mı?
Bu kimin şemsiyesi?
Yağmur sona erdiğinde, gideceğiz.
yağmurdan korunuyorlar
Hava yağmurdan sonra serin.
Yağmur bir hafta sürdü.
Yağmur beş gün sürdü.
Rüzgar yağmura eşlik etti.
Güçlü rüzgarlar yağmura eşlik etti.
Yağmura rağmen golf oynadık.
Yağmura rağmen dışarı çıktı.
Yağmura rağmen başladı.
Yağmur pikniğimizi mahvetti.
Yağmur üç gün sürdü.
Biz bu yıl çok yağmur aldık.
Onu yağmura maruz bırakmayın!
Bu ay çok yağış aldık.
Bir şemsiye aldım.
Tom bir şemsiye daha kaybetti.
Tom yağmur yağmasına rağmen geldi.
Yağmur uzun süre sürmedi.
metrelerce seyahat edebilmesi gerekir
Onlar yağmurda öpüştüler.
Şemsiyenizi unutmayın.
O, şemsiyemi onardı.
Bir şemsiye satın almak istiyor musun?
Bu yaz az yağmur aldık.
Yağmuru sevmiyoruz.
Kimsede şemsiye yoktu.
Yağmur beklenmiyor.
Bu şemsiye senin mi?
Onlar yağmura rağmen geldiler.
Yağmur çiçekleri sular.
Tom bir şemsiye getirdi.
Tom şemsiyesini unuttu.
Bir şemsiyeye ihtiyacım var.
Tom'un şemsiyesi nerede?
Benim şemsiyemi kullanabilirsin.
Onlar içeri girer girmez yağmur durdu.
Şemsiyemi alacağım.
Yağmur yağacak gibi gözüküyor.
Biri şemsiyesini salonda bıraktı.
Sana yeni bir şemsiye alacağım.
Ufukta, yağmur yağacağına dair belirtiler var.
Yağmur durur durmaz gidelim.
Yağmur yağacak gibi geliyor.
Yağmur dışarı çıkmamı engelledi.
Yağmur bizi dışarı çıkmaktan vazgeçirdi.
Oğlum yağmurda oynuyor.
O, bir şemsiye tutuyordu.
Şemsiyemi taksinin arkasında unuttum.
Tom meteor yağmurunu izledi.
O kimin şemsiyesi?
Şemsiyene ihtiyacın olacak.
Yağmur dindiğine göre başlayabiliriz.
Yağmur gece boyunca sürdü.
Tom yanlış şemsiye aldı.
O onun şemsiyesi mi?