Examples of using "Wykonać" in a sentence and their turkish translations:
Şansını deneme vakti.
Tamam, bırakalım da doğa işini yapsın.
Birkaç telefon konuşması yapmak istedim.
- Söylemesi kolay ama yapması zor.
- Kolaysa sen yap.
- Bekara karı boşamak kolaydır.
O, planını uygulayamazdı.
Yapmak zorunda olduğum bir işim var.
Bana yardımcı olsaydın, işi başarabilirdim.
Tom işi yapmayı kabul etti.
Bir robot bir insanın yapabileceğinden daha çok iş yapabilir.
Japonya'ya bir telefon görüşmesi nasıl yapabilirim?
Bu iş yarım saat içinde bitirilebilir.
Tom çevre yolundan gitmek zorundaydı.
Bulunduğunuz yerden sayısız internet dersine başvurarak kendiniz yapabilirsiniz,
Demek karşıya geçmenin en iyi yolunun halatı kullanmak olduğunu düşünüyorsunuz. Tamam, hadi. İşte başlıyoruz.