Examples of using "Mógł" in a sentence and their turkish translations:
O yüzemezdi.
O bunu yapabilirdi!
Tom reddedebilir.
O, zorlukla konuşabilirdi.
Küçük bir ev inşa edebildi.
O, sınavı geçmiş olamaz.
Arayabildiğin zaman beni ara.
Tom bir şey yakalamış olabilir.
Tom konuşamadı.
Onu görmüş olabilir.
Yapabilseydim, yapardım.
- Derin nefes alamadı.
- Derin nefes alamıyordu.
Uyuyamayacağım.
Onu söylemiş olamaz.
Tom nereye gitmiş olabilir?
Tom duramadı.
Tom devam ettiremedi.
Tom kaybolabilir.
Herhangi biri olabilirdi.
O, daha ileriye yürüyemedi.
Tom uyuyamadı.
Tom anahtarlarını bulamadı.
Tom bunun olmasına nasıl izin verebilir?
Tom yakında yüzebilecek.
O sizi yanlış anlamış olabilir.
O, otobüsü kaçırmış olabilir.
O, planını uygulayamazdı.
O, öyle söylemiş olamaz.
Cazibeye direnemez.
Tom uzağa gitmiş olamaz.
Tom gözyaşlarını tutamadı.
O, planını gerçekleştiremedi.
Bu gece uyuyamayacağım.
Tom kapıyı açamadı.
Tom şaşkınlığını gizleyemedi.
Tom bunu yapamazdı.
Tom bir yangın söndürme cihazı bulamadı.
Hiç kimse onu öngörebilirdi.
Tom ağır yaralanabilirdi.
Tom Mary'nin hayal kırıklığı görebiliyordu.
Tom orada olabilir miydi?
Tom birkaç hata yapmış olabilir.
O, benim adresimi hatırlayamadı.
Elimden geldiğince kısa sürede tekrar arayacağım.
Tom elinden gelenin en iyisini yaptı.
Tom anahtarları bulamadı.
Tom seni duymuş olamaz.
Tom hareket edemedi.
Gülmeyi durduramadı.
Tom kontakt lenslerini bulamazdı.
Zihnim tüm bunlarla başa çıkamıyordu.
Hava okuyamayacağım kadar çok karanlık.
Gelebilir misin?
O benim mektuplarımı açmaya nasıl cüret eder!
Onu daha açık bir şekilde çeviremezdi.
O hastaydı, bu yüzden gelemedi.
O, onun hikayesine kendini inandıramadı.
Bir fırtına uçağın kalkmasını engelledi.
Tom şifresini hatırlayamadı.
Tom muhtemelen Boston'da kalmış olabilir.
Tom muhtemelen Boston'da bir eve sahip olabilir.
Tom koltuk değnekleri olmadan yürüyemedi.
Tom ağrıya daha fazla dayanamadı.
Tom yaptıklarını hatırlayamadı.
- Tom onun senetlerini ödeyemedi.
- Tom onun faturalarını ödeyemedi.
Belki Tom bana yardım edebilir.
Tom her zaman istediğini alabildi.
Gelip gelemediğini bize bildir.
O, hastalığı nedeniyle gelemedi.
Elimden gelse her gün hindistan cevizli kek yerim.
Eliimden geldiğince kısa sürede size geri ödeyeceğim.
O, öfkesini kontrol edemedi.
Tom, Mary ile konuşamadı.
Tom, Mary'nin adresini hatırlayamadı.
Tom, Mary'nin valizini kaldıramadı.
Tom istediği bir şeyi yapabilirdi.
Acele et, ve treni yakalayabileceksin.
O hasta olduğu için bizimle gelemedi.
O artık öfkesini tutamadı.
O, çocuğu için yapabileceği her şeyi yaptı.
Karısını mutlu etmeye çalıştı fakat edemedi.
Kapıyı açabilmem için bana anahtarları ver.
İçmek için yaşı çok küçük.
O, hastalığından dolayı gelemedi.
Kızını görmek için çok sabırsızdı.
Birinin Tom'u durdurmuş olabileceğini sanmıyorum.
Tom hastaydı, bu yüzden gelemedi.
O üç saat içinde onu yapabilecek.
Elimden gelen kısa sürede size geri döneceğim.
Kalıp elimden gelen yardımı yapacağım.
İpi kesmek için bir bıçak istiyorum.
Onu yapabilirsen çok mutlu olurum.
Tom Mary'ye yardım edebilirdi ve etmeliydi.
Tom sadece bunu yapamadı.
Tom sana bir şey söyleyemeyecek.
Onu yarın görebileceksin.
Onun onu tek başına yapabileceğini düşünmüyorum.
Tom, Mary ile tanışamadı.
Tom Mary'nin sorusuna cevap veremedi.