Translation of "Trudniej" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Trudniej" in a sentence and their turkish translations:

Łatwo mówić, trudniej wykonać.

- Söylemesi kolay ama yapması zor.
- Kolaysa sen yap.
- Bekara karı boşamak kolaydır.

Coraz trudniej znaleźć ciche miejsca,

Ancak sessiz alan bulmak gitgide daha zor bir alıyor,

A trochę trudniej na nie odpowiedzieć,

her zaman cevap verirken zorlanıyorum:

Trudniej jest podążać za wezwaniami matki.

Annelerinin sesini takip etmeleri zorlaşıyor.

trudniej o ciemne i spokojne noce.

...gecenin karanlığıyla sessizliğine erişmek daha da zorlaşıyor.

Coraz trudniej jest mi się skoncentrować.

Konsantre olmak benim için zorlaşıyor.

Uprzedzenie trudniej jest rozbić niż atom

- Önyargıları yok etmek atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur
- Ön yargıyı parçalamak bir atomu parçalamaktan daha zordur.

Może być o wiele trudniej rozpoznać propagandę.

propagandanın neye benzediğini bilmek daha da zor olabilir.

Znacznie trudniej jest budować. Czy czegokolwiek żałujesz?

Tekrar inşa etmek ise çok daha zordur. Hayatında pişman olduğun bir şey var mı?

Im wyższe drzewo, tym trudniej się na nie wspiąć.

Bir ağaç ne kadar uzun olursa tırmanmak o kadar zor olur.

Świetna robota, że zaszliśmy tak daleko, ale będzie o wiele trudniej.

Buraya kadar gelerek harika bir iş çıkarttık, ama işler çok daha zor hâle gelmek üzere.

Świetna robota, że zaszliśmy tak daleko, ale będzie o wiele trudniej.

Buraya gelinceye kadar harika bir iş çıkarttık, ama işler çok daha zor hâle gelmek üzere.

Słyszałem, że trudniej zadowolić kobietę niż mężczyznę. Ciekawe, czy to prawda.

Bir kadını memnun etmenin bir erkeği memnun etmekten daha zor olduğunun söylendiğini duydum. Doğru olup olmadığını merak ediyorum.

Coraz trudniej tu oddychać. Ta pochodnia nie pali się już tak jasno.

Burada nefes almak da zorlaştı. Bu meşale de artık çok ışık yaymıyor.