Translation of "Planu" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Planu" in a sentence and their turkish translations:

Najpierw potrzebujemy planu.

Önce bir plana ihtiyacımız var.

Potrzebujemy lepszego planu.

Bizim daha iyi bir plana ihtiyacımız var.

Pokazuje konieczność planu awaryjnego.

bir olasılık planının gerekliliğini ortaya koyuyor.

Zakłada tworzenie planu B,

olasılıklar için planlama yapmayı,

Wykonanie planu było proste.

Planı gerçekleştirmek kolaydı.

Masz kopię nowego planu?

Yeni programın bir kopyası var mı?

To była część planu.

Bu planın bir parçası idi.

Nie można ziścić tego planu.

- Planı uygulamak mümkün değil.
- Planı uygulamaya koymak mümkün değildir.

Nie mógł wykonać swojego planu.

O, planını uygulayamazdı.

Nie mógł przeprowadzić swojego planu.

O, planını gerçekleştiremedi.

To nie było częścią planu.

Planın bir parçası değildi.

Trzymamy się planu dojścia do wraku

Enkaz planına mı bağlı kalacağız,

Myślę, że powinniśmy trzymać się planu.

Sanırım plana sadık kalmalıyız.

Oczekuję, że wszystko pójdzie według planu.

Her şeyin plana göre gideceğini umuyorum.

Tom nie chciał rezygnować z planu.

Tom plandan vazgeçmek istemiyordu.

Potrzeba planu B w razie czegoś nieprzewidzianego,

Öngörülemeyen, beklenmeyen ve bilinmeyen için,

Nie zapomnij wpisać tego do swojego planu.

Onu programına koymayı unutma.

Tom nie znał żadnych szczegółów planu Mary.

Tom Mary'nin planının ayrıntılarının herhangi birini bilmiyordu.

Chcecie walczyć i przeć do przodu bez planu?

Bir plan yapmadan yolunuzu buna göre bulmak mı istiyorsunuz?

Twoja pomoc jest kluczowa dla powodzenia naszego planu.

Senin yardımın planımızın başarısı için çok önemlidir.

Muszę pogadać z nią na temat nowego planu.

Yeni plan hakkında onunla konuşmalıyım.

Byliśmy rozczarowani, bo nie mogliśmy wprowadzić w życie naszego planu.

Planımızı gerçekleştiremediğimiz için hayal kırıklığına uğradık.

- Poinformował mnie o zmianach w planie.
- Poinformował mnie o zmianach planu.

O, plandaki değişiklikler hakkında beni bilgilendirdi.

Trzymamy się planu dojścia do wraku czy najpierw staramy się uzupełnić brak wody?

Enkaz planına mı bağlı kalacağız, öncelikle suyumuzu mu tazeleyeceğiz?

- Musisz trzymać się swego planu.
- Musisz zrealizować swój plan.
- Musisz doprowadzić swój plan do końca.

Planını gerçekleştirmelisin.

- Nie ma powodu, abym porzucał mój plan.
- Nie ma żadnego powodu, żebym rezygnował ze swojego planu.

Planımdan vazgeçmem gerektiği konusunda hiç neden yok.