Translation of "Carburante" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Carburante" in a sentence and their turkish translations:

L'indicatore del carburante è rotto.

Yakıt göstergesi bozuldu.

C'è stata una carenza di carburante.

Yakıt sıkıntısı vardı.

Il cibo è il carburante del nostro corpo.

Gıda vücudumuz için yakıttır.

Fornirebbe carburante, energia, rifornimenti e spazio vitale per tre astronauti mentre

Aya gidip gelirken üç astronot için yakıt, güç, kaynak ve yaşam alanı sağlayacaktı

Secondo te, per consumare poca benzina, come potrei fare a risparmiare sul carburante?

Sence az benzin harcamak için yakıt tasarrufunu nasıl yapabilirim?

Ma un veicolo spaziale abbastanza grande da trasportare tutti i rifornimenti, le attrezzature e il carburante necessari

Ancak yolculuk için gerekli tüm malzemeleri, ekipmanı ve yakıtı taşıyacak kadar büyük bir uzay aracının

Poiché il lem aveva bisogno solo di equipaggiamento e carburante per un atterraggio sulla luna, poteva essere piccolo

Lem'in Ay'a iniş için yalnızca ekipman ve yakıta ihtiyacı olduğundan, küçük