Examples of using "Tre" in a sentence and their turkish translations:
- Üç araban var.
- Üç arabanız var.
Üç fikir, üç çelişki.
Üç çocuğumuz var.
- Üç yılda üç kitap yazdı.
- O, üç yıl içinde üç tane kitap yazdı.
Senin üç kedin var.
Senin üç mesajın var.
Üç haftan var.
Üç mü dedin?
Senin üç sözlüğün var.
Üç kuzenim var.
Üç kişi öldü.
Ben üç kitap taşıdım.
Bize üç dakika verin.
Bana üç hafta ver.
- Kalan üç ayın var.
- Üç ayın kaldı.
Kalan sadece üç gün var.
- Üç köpeğim ve üç kedim var.
- Üç tane köpeğim ve üç tane kedim var.
Onun üç ineği var.
Ben üç defa kustum.
Üç saat bekledim.
Üç gece önce neredeydin?
Bana üç dolar borçlusun.
Benim sadece üç seçeneğim vardı.
Sadece üç saatimiz var.
Benim sadece üç dolarım var.
O sadece üç kilo geliyor.
Saat sadece üç.
Sadece üç kaşığımız var.
En az üç seçeneğin var.
Tom'un üç arabası var.
Sadece üç seçeneğim var.
Sadece üç günümüz var.
Üç biletim var.
Benim üç köpeğim var.
O üç dil konuşuyor.
Üç saat bekleyeceğiz.
Bizim üç köpeğimiz var.
Üç kedim var.
Bizim üç uçağımız var.
Üç uçağımız vardı.
Üç erkek kardeşi vardır.
Üç kuzenim var.
Üç çocuğum var.
Üç önceliğim var.
Üç kız kardeşim var.
Üç dil konuşurum.
Üç amacımız var.
Üç tane kızımız var.
Üç seçeneğimiz var.
- Üç kız evladım var.
- Üç kızım var.
- Üç tane kızım var.
- Benim üç kızım var.
- Benim üç tane kızım var.
- Benim üç tane kız evladım var.
- Üç tane kız evladım var.
- Üç kişi öldü.
- Üç kişi öldürüldü.
Üç kişi yaralandı.
- Üç insan kurtuldu.
- Üç insan hayatta kaldı.
- Üç kişi sağ kurtuldu.
Benim üç seçeneğim vardı.
Benim üç seçeneğim var.
Üç olasılığımız var.
Biz üç kitap yazdık.
Onlar üç kitap yazdı.
Üç erkek kardeşim var.
- Onun üç çocuğu vardır.
- Onun üç tane çocuğu vardır.
Üç oğlu vardı.
Üç sandalye istiyoruz.
Üç yumurta kırdım.
Üç kişi geldi.
Üç tane torunumuz var.
üç tane dil bilmiyorum.
Üç Kanadalı öldürüldü.
Üçü de öldü.
Üçüncü olarak:
Bana üç tane ver.
Yaklaşık üç.
Üç deyince!
Üç yıl önce neredeydin?
- Yalnızca üç haftamız kaldı.
- Sadece kalan üç haftamız var.
- Sadece üç haftamız var.
Onunla sadece üç kez karşılaştım.
Üç tane baget, lütfen.
Üç günümüz kaldı.
Yakında saat üç olacak.
Üç kişi öldü.
Üç kuşak şeyleri üç şekilde görür.
- Üç tuş var.
- Üç düğme var.
Tom'un üç sekreteri var.
Ben bunlardan üçünü istiyorum.
Üç kahve, lütfen.
- Üç dondurma lütfen.
- Üç dondurma verir misiniz?
Tom'un üç kuzeni var.
Tom'un üç kedisi var.
Jackson'ların üç köpeği ve üç kedisi var.
Üç gün önce ulaştın.
Üç gün önceydi.
Onun üç ablası var.