Examples of using "Poca" in a sentence and their turkish translations:
Biraz su kaldı.
Burada biraz kar var.
Bu kış çok az karımız olacak.
Çok az tercih hakkım vardı.
Bu yaz az yağmur aldık.
Onun biraz fizik bilgisi var.
Hayatta olduklarına dair biraz ümit var.
Çok az TV izliyorum.
Bu kış çok az kar olacak.
Tom'un çok az seçeneği var.
Bu kış çok az kar vardı.
Bu oda biraz güneş ışığı alıyor.
Bunda ne kadar ışık kaldığı konusunda endişeliyim. Hayır, olamaz.
Kışın bile burada az kar bulunur.
Bu kuyuda çok az su var.
Bizim biraz suyumuz vardı.
Sanırım bir ehliyet almada çok az zorluk çekiyorsun.
Bazı insanların iki arabası vardır.
Çok fazla aksiyon içermeyen filmlerde hep sıkılırım.
Onun çok az başarı ümidi var.
Küçülen Ay, çok az ışık anlamına gelir.
Gözlerinde bulunan aynaya benzer hücreler var olan düşük ışığı kuvvetlendiriyor.
Gerçek anlamı birkaç kişi biliyor.
Gözlerinde bulunan yansıtıcı katman çok az olan ışığı kuvvetlendirir.
Evet, suyum bu kadar azalmışken oraya gidecek olmak beni geriyor.
ama benden kazandığın kadar küçük!
Az sayıda kişi doksan yaşına kadar yaşar.
Çok az insan dilimi konuşuyor.
Sence az benzin harcamak için yakıt tasarrufunu nasıl yapabilirim?
- Az sayıda kişi yüz yaşına kadar yaşar.
- Çok az kişi yüz yaşına kadar yaşıyor.