Examples of using "Mentre" in a sentence and their turkish translations:
Tren hareket halindeyken açma.
Yürürken okuma.
O konuşuyorken onun lafını kesti.
O araba sürerken onunla konuşma.
Ben konuşurken sessiz ol.
Çalışırken beni rahatsız etmeyin.
O, sarhoşken onu yaptı.
Sarhoşken onu yaptım.
Yemek yerken genellikle okurum.
O, ben dışardayken aradı.
Nefes aldığında acıyor mu?
Hadi o içkiler hakkında konuşalım.
Uyurken onu rahatsız etme.
Ben çalışırken benimle konuşma.
Nefes verirken,
Ve nefes alırken
Ve şimdi bitirmek üzereyken,
Yürürken şarkı söyledik.
Çalışırken düşünürüm.
O yürürken şarkı söyledi.
O, yürürken konuşuyordu.
- Konuşurken sözümü kesme.
- Ben konuşurken sözümü kesme.
- Konuşurken lafımı bölme.
Konuşurken lafımı bölme.
Okurken uyuyakaldım.
Okula giderken ona rastladım.
Yemek yerken gazete okurum.
Yemek yerken bir kitap okurum.
Siz konuşurken kestiğim için üzgünüm.
Buradayken ne görmek istersin?
Sen uyurken Tom geldi.
O, mektubu okurken ağladı.
Çalışırken müzik dinlerim.
O, caddeyi geçerken görüldü.
Oyunu izlerken heyecanlıydık.
Onu bir sigara içerken yakaladı.
ve fabrikayı inşa ederken
Ben büyürken etrafımızda her yerdeydi.
Ayı meşgulken...
Ve koridorda ilerlerken,
Biz konuşuyorken kesme.
Okurken yemek yeme.
Şarkı söylerken o, bana gülümsedi.
O okurken onunla tanıştım.
Tom, çalışırken şarkı söyledi.
Bir kitap okurken uyuyakaldım.
Çorba içerken ses çıkarma.
Ormanda yürürken kayboldu.
Ben okula giderken ona rastladım.
Ben dışardayken Tom telefon etti mi?
Araba sürerken uyuyakaldım.
O çalışırken bir kaza yaptı.
Sen buradayken konsantre olamam.
Lütfen konuştuğumda beni rahatsız etmeyin.
Tom kitap okuyorken, onu engelleme.
Tom Boston'dayken öldü.
Kiliseye girince dizlerinin üstüne çöktü.
Onun soyunmasını izlemeyi seviyorum.
Tom tıraş olurken kendini kesti.
Araba sürerken uykuya dalmaktan korktum.
Ben okurken telefon çaldı.
O beni porno izlerken yakaladı.
Sevdiğini yaparak öldü.
size bu söylediklerim için
her zaman adaleti sağlamıyor.
Çabuk, hazır kartal gitmişken!
Çabuk, hazır kartal gitmişken!
Gece dünyasını keşfettikçe...
Aslında, bazen evde veya dışarıda konuşacağı zaman
VPN'lere aşina değilseniz, işte Surfshark
O sırada Napolyon cevaben fırtına boyutunda hareketlilik gösterdi
O konuşurken onun sözünü kesti.
Kitap okuyorken, uykum geldi.
Yemek yerken okumamalısın.
Ben çalışırken sen yemek ye.
Yaşadığın sürece hiçbir şey son değildir.
Beklerken kâğıt oynayalım.
Çalışırken çizgi roman okumayı bırakın.
Ben terk ederken görüldüm mü?
Sen dışarıdayken Bay Tanaka aradı.
Ben TV izlerken uyuya kalmışım.
Tom Mary'nin dans etmesini izlemeyi seviyor.
Müzik dinlerken uyuyakaldım.
Ben yemek yerken sağır ve dilsizim.
Tom akşam yemeği yerken çoğunlukla TV izler.
Mary dans ederken Tom akerdeon çaldı.
O, Çin'deyken bir kitap yazdı.
Los Angeles'ta kalırken Hollywood'u ziyaret ettim.
İngiltere'ye dönerken öldü.
Demir tavında dövülür.
John okula giderkenMary ile karşılaştı.
Eve giderken bir köpekle karşılaştım.
Oraya giderken yakıtımız bitti.
Uyurken cüzdanımı çaldırdım.
- Muz yerken çekilmişim.
- Bu benim, muz yerken.
Tom'un onu yaptığını görmedim.
Seni işteyken aradığım için üzgünüm.