Examples of using "Barriera" in a sentence and their turkish translations:
belki de bir engel.
asla bir araya getirilemez
çünkü teknolojinin kendisi
Yüksek gelgit, resifi aşmalarına yardımcı olur.
Avustralya'nın Büyük Set Resifi'nde gecenin bir yarısı.
Istakozların bir anda resiften fırladığını görüyorsunuz.
Büyük Set Resifi'ndeki mercanların yarısı ölmüş.
Teknolojik medeniyetin gelişimi üçüncü engel.
Hadi Büyük Set Resifi'ne iç çamaşırımızla
ve bazen gerçeklik ve kendin arasında bir blok oluyormuş gibi hissettiriyor.
Gelgit, döllenmiş yumurtaları resifteki aç karınlardan uzağa savuruyor. Onları derin sulara yolluyor.
Işıyan tek şey mercanlar da değil. Resifte yaşayan her çeşit yaratık yapıyor bunu.
yani mercan kayalıklarında yürüyen bir insan bile, gündüz vakti avcılardan saklanan bir tanesinin üstüne basabilir.
Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.