Translation of "Barriera" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Barriera" in a sentence and their turkish translations:

Forse una barriera.

belki de bir engel.

Quella barriera non può più essere ricostruita,

asla bir araya getirilemez

Perché la stessa tecnologia costituisce una barriera

çünkü teknolojinin kendisi

Le aiuta a superare la barriera corallina

Yüksek gelgit, resifi aşmalarına yardımcı olur.

È notte fonda sulla Grande barriera corallina australiana.

Avustralya'nın Büyük Set Resifi'nde gecenin bir yarısı.

All'improvviso, vedi... aragoste che schizzano via dalla barriera.

Istakozların bir anda resiften fırladığını görüyorsunuz.

Metà del corallo della Grande Barriera Corallina è morto.

Büyük Set Resifi'ndeki mercanların yarısı ölmüş.

Lo sviluppo della civiltà tecnologica è la terza barriera.

Teknolojik medeniyetin gelişimi üçüncü engel.

Andiamo a nuotare con gli squali sulla Barriera Corallina,

Hadi Büyük Set Resifi'ne iç çamaşırımızla

E a volte sembra ci sia un una barriera tra noi e la realtà.

ve bazen gerçeklik ve kendin arasında bir blok oluyormuş gibi hissettiriyor.

La marea allontana le uova fecondate dalle bocche affamate della barriera... verso il mare aperto.

Gelgit, döllenmiş yumurtaları resifteki aç karınlardan uzağa savuruyor. Onları derin sulara yolluyor.

E non sono solo i coralli a brillare. Tutte le creature della barriera sono fluorescenti.

Işıyan tek şey mercanlar da değil. Resifte yaşayan her çeşit yaratık yapıyor bunu.

Tanto che chi cammina sulla barriera corallina potrebbe calpestarne uno che sta cercando di nascondersi dai predatori.

yani mercan kayalıklarında yürüyen bir insan bile, gündüz vakti avcılardan saklanan bir tanesinin üstüne basabilir.

È visibile solo dopo il tramonto. Quando la barriera si tinge di blu, possiamo vedere cosa succede.

Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.