Translation of "Aiuta" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Aiuta" in a sentence and their turkish translations:

- La aiuta.
- Lui la aiuta.

O ona yardımcı olur.

- Ci aiuta.
- Lui ci aiuta.

O bize yardım eder.

- Ci aiuta.
- Lei ci aiuta.

O bize yardım eder.

- Non aiuta.
- Quello non aiuta.

O işe yaramaz.

- Lo aiuta.
- Lei lo aiuta.

O ona yardımcı olur.

- La aiuta.
- Lei la aiuta.

O, ona yardımcı olur.

Aiuta.

Bu yardımcı olur.

- Come aiuta questo?
- Come aiuta ciò?

Bu nasıl yardımcı olur?

- Aiuta tutti noi.
- Aiuta tutte noi.

Bu hepimize yardımcı olur.

- Perché nessuno la aiuta?
- Perché nessuno ti aiuta?
- Perché nessuno vi aiuta?

Neden kimse sana yardım etmiyor?

Aiuta molto.

- Çok işime yaradı.
- Bu çok yardımcı olur.

- Questa medicina aiuta davvero?
- Questa medicina aiuta veramente?

Bu ilaç gerçekten yardımcı oluyor mu?

- Perché nessuno li aiuta?
- Perché nessuno le aiuta?

Neden kimse onlara yardım etmiyor?

- Perché Tom non ti aiuta?
- Perché Tom non vi aiuta?
- Perché Tom non la aiuta?

Tom sana neden yardım etmiyor?

- Nessuno mi aiuta mai.
- Non mi aiuta mai nessuno.

Kimse bana yardım etmiyor.

Tom aiuta Mary.

Tom Mary'ye yardım eder.

Non aiuta molto.

O çok yardımcı olmuyor.

Francesca aiuta Paolo.

Francesca Paolo'yu yardım eder.

Aiuta un po'.

Bu biraz yardımcı olur.

- Aiuta?
- È di aiuto?
- Quello aiuta?
- Quello è di aiuto?

O yardımcı olur mu?

- Lo yoga aiuta a rilassarsi.
- Lo yoga aiuta a distendersi.

Yoga gevşemeye yardımcı olur.

- L'istruzione aiuta a formare il carattere.
- L'istruzione aiuta a plasmare il carattere.
- L'istruzione aiuta a modellare il carattere.

Eğitim karakteri biçimlendirmeye yardım eder.

- Perché non mi aiuta più?
- Perché lei non mi aiuta più?

Neden artık o bana yardım etmiyor?

- Perché non mi aiuta più?
- Perché lui non mi aiuta più?

Neden artık o bana yardım etmiyor?

Tom aiuta i poveri.

Tom fakirlere yardım eder.

Tom non mi aiuta.

Tom bana yardım etmez.

Perché nessuno ci aiuta?

Hiç kimse neden bize yardımcı olmuyor?

Vediamo se questo aiuta.

Bunun yardımcı olup olmayacağını görelim.

Perché nessuno aiuta Tom?

- Niçin birisi Tom'a yardım etmiyor?
- Neden kimse Tom'a yardım etmiyor?

Perché nessuno mi aiuta?

Neden kimse bana yardım etmiyor?

Perché nessuno lo aiuta?

Neden kimse ona yardım etmiyor?

Perché nessuno la aiuta?

Neden kimse ona yardım etmiyor?

Tom aiuta spesso Mary.

- Tom çoğunlukla Mary'ye yardım eder.
- Tom Mary'ye sıkça yardım eder.

Aiuta la nostra economia.

Bu ekonomimize yardımcı oluyor.

Tom aiuta ancora Mary?

Tom hâlâ Mary'ye yardım ediyor mu?

Tom aiuta sempre Mary.

Tom her zaman Mary'ye yardım eder.

- Cosa aiuta a curare la tosse?
- Che cosa aiuta a curare la tosse?

Öksürüğün tedavisine ne yardımcı olur?

aiuta moltissimo non avere barriere.

o ortamla aranda hiçbir engel bulunmaması çok yardımcı oluyor.

Marika mi aiuta con l'inglese.

Marika bana İngilizcede yardım eder.

Tatoeba aiuta davvero i traduttori?

Tatoeba gerçekten çevirmenlere yardımcı olur mu?

Tom non aiuta i poveri.

Tom fakirlere yardım etmez.

La fortuna aiuta gli audaci.

Şans cesurdan yanadır.

Tom mi aiuta in francese.

Tom Fransızcada bana yardın eder.

Ti interessa chi ci aiuta?

Bize kimin yardım ettiği umurunda mı?

Tom aiuta spesso gli altri.

Tom sık sık başkalarına yardım eder.

Tom non mi aiuta mai.

Tom bana asla yardım etmez.

Il vino aiuta la digestione.

Şarap sindirime yardımcı olur.

Mia mamma mi aiuta molto.

Annem bana çok yardım eder.

- Ci aiuti.
- Tu ci aiuti.
- Ci aiuta.
- Lei ci aiuta.
- Ci aiutate.
- Voi ci aiutate.

Siz bize yardım edersiniz.

Cosa ti aiuta a dormire meglio?

Daha iyi uyumana ne yardımcı olur?

Nessuno deve aiutare. E nessuno aiuta.

Hiç kimse yardımcı olmak zorunda değildir. Ve hiç kimse yardımcı olmaz.

Tom mi aiuta spesso in giardino.

Tom bana sık sık bahçede yardım eder.

Tom non mi aiuta molto spesso.

Tom bana çok sık yardımcı olmaz.

- Aiuta Tom.
- Aiutate Tom.
- Aiuti Tom.

Tom'a yardım et.

- Mi aiuti?
- Mi aiuta?
- Mi aiutate?

Bana yardım eder misin?

- Aiuta Tom a studiare!
- Aiuta Tom a studiare.
- Aiutate Tom a studiare.
- Aiuti Tom a studiare.

Tom'un çalışmasına yardımcı ol.

"Ci aiuta a superare i momenti brutti."

"Hayattaki zorlukları aşmamızı sağlıyorlar."

Le aiuta a superare la barriera corallina

Yüksek gelgit, resifi aşmalarına yardımcı olur.

Il vino aiuta a digerire il cibo.

Şarap yiyeceği sindirmeye yardımcı olur.

Sam aiuta tutti quelli che glielo chiedono.

Sam yardım isteyen herkese yardım eder.

Il commercio aiuta i paesi a svilupparsi.

Ticaret milletlerin gelişmesine yardım eder.

Il sapone aiuta a rimuovere lo sporco.

- Sabun kiri çıkarmaya yardım eder.
- Sabun kiri çıkarmaya yardımcı olur.

Lo yoga la aiuta ad essere calma.

Yoga, onu sakin olmasına yardımcı olur.

La risata aiuta ad alleviare il dolore.

Kahkaha ağrının hafiflemesine yardım eder.

Tom aiuta Mary a spostare i mobili.

Tom Mary'nin mobilyayı taşımasına yardımcı olur.

- Per piacere, aiuta!
- Per favore, aiuta!
- Per piacere, aiutate!
- Per favore, aiutate!
- Per piacere, aiuti!
- Per favore, aiuti!

Lütfen yardım edin!

- Di solito aiuta sua sorella a fare i suoi compiti.
- Lei di solito aiuta sua sorella a fare i suoi compiti.
- Solitamente aiuta sua sorella a fare i suoi compiti.
- Lei solitamente aiuta sua sorella a fare i suoi compiti.

Ev ödevini yapması için genellikle kız kardeşine yardım eder.

Mia moglie mi aiuta a costruire le strade.

Karım yol yapımında bana yardım ediyor.

Mio padre mi aiuta spesso con i compiti.

Babam sık sık ev ödevimde yardımcı olur.

Mary aiuta la mamma a preparare da mangiare.

Mary annesinin yemek pişirmesine yardım eder.

Tom a volte aiuta sua madre in cucina.

Tom bazen mutfakta annesine yardım eder.

Questa medicina aiuta ad alleviare il dolore muscolare.

Bu ilaç kas ağrısını rahatlatmaya yardım eder.

La lingua lo aiuta a localizzare i predatori vicini.

Dili sayesinde civardaki avcıları tespit edebiliyor.

La televisione ci aiuta ad ampliare la nostra conoscenza.

Televizyon bilgimizi genişletmemize yardımcı olur.

- Perché non aiuti?
- Perché non aiuta?
- Perché non aiutate?

- Neden yardım etmiyorsun?
- Yardım etsene.

Tom aiuta spesso Mary a fare i suoi compiti.

Tom genellikle Mary'ye ödevini yapmada yardım eder.

Tom aiuta Mary perché vuole farlo, non perché deve.

Tom Mary'ye istediği için yardım ediyor, yapmak zorunda olduğu için değil.

La luce della luna piena aiuta i ghepardi a cacciare.

Dolunayın ışığı çitaların avlanmasına yardımcı oluyor.

Mettere like e iscriversi al canale ci aiuta a crescere.

Bu videoyu beğenme ve kanala abone olma büyümemize de yardımcı olacak.

Mio fratello a volte mi aiuta con i miei compiti.

Erkek kardeşim bazen bana ev ödevimde yardım eder.

Una tazza di caffè forte mi aiuta a restare sveglio.

Koyu bir fincan kahve uyanık kalmama yardım eder.

- Per piacere, aiuta Tom.
- Per favore, aiuta Tom.
- Per piacere, aiuti Tom.
- Per favore, aiuti Tom.
- Per piacere, aiutate Tom.
- Per favore, aiutate Tom.

Lütfen Tom'a yardım et.

- Perché non li aiuti?
- Perché non le aiuti?
- Perché non li aiuta?
- Perché non le aiuta?
- Perché non le aiutate?
- Perché non li aiutate?

Neden onlara yardım etmiyorsun?

Cioè, non aiuta molto se una nazione in un certo senso...

Yani aslında bu hiç yardımcı olmazdı, şayet bir millet --

Ogni mattina aiuta sua madre a preparare la colazione in cucina.

O her sabah annesinin mutfakta kahvaltı hazırlamasına yardım eder.

Grazie per la spiegazione! Essa aiuta a comprendere correttamente la frase.

Açıklaman için teşekkürler. Bu, cümleyi doğru anlamaya yardımcı olur.

La bella coda del pavone lo aiuta ad attirare le femmine.

Tavus kuşunun güzel kuyruğu dişilerin ilgisini çekmeye yardım eder.

È ciò che ci aiuta a capire il mondo intorno a noi.

Etrafımızdaki dünyayı anlamamıza yardım eden şey.

- Perché non la aiuti?
- Perché non la aiuta?
- Perché non la aiutate?

Neden ona yardım etmiyorsun?

Perché aiuta a contenere la diffusione delle malattie e può salvare vite.

Çünkü bu, hastalığın yayılımını kontrol altında tutuyor ve hayatlar kurtarıyor.

- Perché non mi aiuti?
- Perché non mi aiuta?
- Perché non mi aiutate?

Neden bana yardım etmiyorsun?

- Perché non aiuti mai?
- Perché non aiuta mai?
- Perché non aiutate mai?

Neden hiç yardım etmiyorsun?

- Perché non ci aiuti?
- Perché non ci aiuta?
- Perché non ci aiutate?

Neden bize yardım etmiyorsun?

- Perché non lo aiutate?
- Perché non lo aiuti?
- Perché non lo aiuta?

Neden ona yardım etmiyorsun?

- Perché non aiuti Tom?
- Perché non aiuta Tom?
- Perché non aiutate Tom?

Neden Tom'a yardım etmiyorsun?