Examples of using "Più" in a sentence and their turkish translations:
Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü.
Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü.
- Daha sessiz!
- Sessiz!
Ne kadar çok öğrenirsek o kadar çok unuturuz.
Ne kadar çok yersen, o kadar şişmanlarsın.
Daha hızlı!
Ne kadar çok öğrenirsen, o kadar çok öğrenmek istersin.
Ne kadar çok sahip olursak, o kadar çok isteriz.
Ne kadar çok duyarsam, o kadar çok ilginç olur.
Ne kadar çok öğrenirsen, o kadar çok cehaletini anlarsın.
Daha fazlasını hak ediyorsun.
Daha sonra uğrayacak mısın?
Daha yavaş konuşun.
Daha esnek olun.
Daha yavaş yürüyün.
Yüksek sesle konuş!
- Daha fazla tasarruf edin.
- Daha fazla koruyun.
Daha hızlı git!
Daha genç görünüyorsun.
Daha hızlı sür.
Daha fazla meyve yiyin.
Daha çok çabala.
Daha fazla sebze ye.
Daha hızlı hareket et!
Daha fazla su ilave edin.
Daha yüksek sesle konuşur musun?
Daha fazla protein ye.
Daha uzun, daha mı yakışıklıyız?
daha yaratıcı, daha optimistik,
Daha büyük, daha cesur.
Ne kadar çok çikolata yersen o kadar çok şişmanlarsın.
Daha sonra konuşacağız.
Artık beni hayal kırıklığına uğratma.
Biraz daha para biriktireceğim.
Ben daha yaşlı görünüyorum.
Onlar daha fazla para istiyor.
- Ben daha uzun boyluyum.
- Ben daha uzunum.
Bize biraz daha anlat.
Daha sonra beni ara.
Bana daha fazla zaman verin.
Bana biraz daha anlat.
Bize daha fazla şeyler gönder.
Artık benimle konuşma.
Biraz daha kibar olmalısın.
Gerçekten mi? Sen daha genç görünüyorsun.
Seni daha uzun sanıyordum.
Sen uzadın.
Biraz daha yaklaşabilir misin?
Başımın üstünde yerin olacak.
- Daha spesifik olur musun?
- Daha iyi anlatabilir misin?
Daha özel olmak zorunda kalacaksın.
Artık buraya gelme.
ve problem çözdükçe daha refah oluruz.
Bizim ortalığı ayağa kaldırmaya ihtiyacımız var.
Ne kadar çok bilirseniz, o kadar çok öğrenmek istersiniz.
Ama her seferinde elinden kaçtılar.
Bu daha basit ve daha güvenilir.
Daha fazla zaman gerekli olacak.
Belki sonra.
Ne kadar çok alırsam o kadar çok isterim.
O artık olmaz.
Ne kadar çok Esperanto öğrenirsem onu o kadar çok severim.
En hızlısı sensin.
Daha agresif olmak zorundasın.
Artık onlara yardım edemezsin.
dünyanın daha güvenli, temiz ve eşitlikçi olduğu zamanları.
Daha modern binalar daha eskilerden daha güvenlidir.
O daha fazla para istedi.
- Daha sıkı çalışman gerekir.
- Daha sıkı çalaşmalısın.
Ben artık istemiyorum.
Onlarla daha sonra tanışacağız.
Sen en uzun olansın.
Artık meşgul değilim.
- Daha fazla ders çalışmalısın.
- Daha çok çalışmalısın.
Daha fazla meyve yemelisiniz.
Artık genç değilsin.
Artık acı çekmiyor musun?
Artık sana ihtiyacım yok.
Bana daha fazla zaman vermek zorundasın.
Artık senin işine bakamam.
Ben çok mutluyum.
- Daha sabırlı olmalısın.
- Daha sabırlı olman gerek.
Artık seni tanımıyorum.
Seni daha sonra arayacağız.
- Daha hızlı gitmelisin.
- Daha hızlı gitmen gerekiyor.
- Daha hızlı gitmek zorundasın.
Daha çok çalışmalısın.
Daha fazla çıkmalısın.
Seni artık rahatsız etmeyecekler.
Daha fazla zamana ihtiyacın var mı?
Artık endişe etmenize gerek yok.
Artık seni sevmiyorum.
Beni artık sevmiyorsun!
Biraz daha yemen gerekiyor.
Sen otuz yaşından fazlasın.
Bugün daha güçlüsün.
Artık beni sevmiyor musun?