Examples of using "Forse" in a sentence and their turkish translations:
O belki geliyor.
Belki gelecekler ve belki gelmeyecekler.
Belki kalırım.
Belki onları aramalısın.
Belki de onu unutmamız gerek.
Belki oturmalısın.
Belki ona söylemelisin.
Belki beni aydınlatabilirsin.
Belki de onu yapmaman gerekir.
- Belki de haklısınız.
- Belki sen haklısın.
- Belki haklısın.
Belki de sormalısın.
Belki de yalan söylüyorsun.
Belki o işi alacaksın.
Belki hatalısınızdır.
Belki onlar aç.
Belki dinlemelisin.
Belki de senin onu araman gerekir.
Belki başaracaksın.
O belki gelecek.
Belki onlara yardım edebiliriz.
Belki onlara yardım etmeliyim.
Belki onlarla irtibat kurmalıyız.
Belki onları aramalıyız.
Belki.
Belki de sen onu yanlış yaptın.
Belki de sadece onları kovmalısın.
Belki dövüşmeliyiz.
Belki şansımız yaver gider.
Belki de belliydi.
Belki şimdi değişecek.
Belki de onlara yardım etmeliyiz.
Belki onları getireceğim.
Belki denerim.
Belki ona sormalısın.
Belki ona yardım edebiliriz.
Belki ona yardım edebiliriz.
Belki yardım edebilirim.
Belki yardım edebiliriz.
Belki onu yapabiliriz.
Belki Tom size yardımcı olabilir.
Belki Tom sana yardım edebilir.
Belki onu yememelisin.
Belki sen katılmıyorsun.
Belki Tom seni seviyor.
Belki Tom'u aramalısın.
Belki onlar mutlu.
- Belki de öldü.
- Belki de ölmüştür.
Belki o sonuncusuydu.
Belki konuşmalıyız.
Belki yarın gideceğim.
Belki ona söylemeliyiz.
Belki onu aramalıyız.
Belki de onu aramamız gerekir.
Belki sana söyleyeceğim ve belki de söylemeyeceğim.
Belki de almazsınız.
Hmm, belki!
Belki kar yağar.
Belki de işe yarar.
Belki de o çalışacak.
Ahm, belki!
Belki de gitmemelisin.
Belki beni duymadın.
Belki sen beni anlamadın.
Belki onları arasan iyi olur.
Belki Tom bir şey biliyordur.
Belki bir şey değişti.
Belki ikimiz de yanılıyoruz.
Belki şimdi gitmeliyiz.
Bu belki 300 kilogram geldi.
Belki Tom yola çıkacak.
Belki onları incittim.
Belki onu yapabilirim.
Belki Tom gitmeli.
Belki Tom'a yardım edebiliriz.
- Belki onu bugün yapabilirim.
- Belki bugün bunu yapabilirim.
Belki de Tom bunu yapabilir.
Belki onlara söylemelisin.
Belki ona söylemelisin.
Belki onlara sormalısın.
Belki de ona sorman gerekir.
Belki de onu Tom'a söylemelisin.
Belki bir silah almalısın.
Belki onu yakalamama yardım edebilirsin.
Belki Tom'a sormalısın.
Belki hafızanı tazeleyecek.
Belki hata yaptın.
Belki seninle gitmeliyim.
Belki bu mümkün bile değil.
Belki bir doktorla görüşmelisin?
Belki yatmaya gitmelisin.
Belki sadece gitmelisin.
Belki Tom'u anlamadın.
Belki o senin sorunun.
Belki bizimle gitmek istersin.
Belki eve gitmelisin.