Examples of using "életünket" in a sentence and their turkish translations:
Ama hâlâ hayatımızı domine ediyor.
Onun fikri yaşam tarzımızı kökünden değiştirecektir.
Bize hayatlarımızı ve kaderlerimizi
veya kiminle yaşlanacağına karar vermek gibi önemli
Bu ülkede, biz, yükvücut bir millet, yekvücut bir halk olarak yücelir veya düşeriz. Gelin, siyasetimizi uzun zamandır zehirleyen o aynı partizanlık, detaycılık ve hamlık duygularının cazibesine, hep birlikte karşı koyalım.