Examples of using "Döntést" in a sentence and their turkish translations:
Karar ertelendi.
Bir karar verdim.
Onlar karar verdi.
Kendi başıma karar veremem.
Eninde sonunda bir karar almanız gerekiyor.
Biz bir karar verdik.
Tom doğru kararı verdi.
Bu karara pişmanım.
O kararı sana bırakacağım.
O çitin üzerine oturuyor.
- Acele karar vermeyin.
- Acele kararlar verme.
- Ani kararlar alma.
Bugün karar vermeliyiz.
Günün sonunda, doğru karar verildi.
Bu kararı anlamıyorum.
Kendi başına karar vermelisin.
İyi bir seçim yaptım.
Onların verdiği kararları asla vermeyebiliriz
Japon hükümeti önemli bir karar verdi.
Doğru kararı vereceğini biliyorum.
Bu karar ne zaman alındı?
Karar henüz verilmedi.
Bu kararından pişmanlık yaşamayacaksın.
Karar zaten verildi.
O kararı kendi başıma verdim.
Tom kararı ertelemeye karar verdi.
Verdiğiniz her kararla ilk olarak risklere karar vermek zorundasınız
Güvendiğimiz bilgilere dayanarak kararlar veririz, değil mi?
günümüzde işle ilgili birçok karar bu şekilde alınıyor.
O, Tom'un kararı.
Bir karar vermek için henüz yeterli bilgimiz yok.
O kararı vermek zorunda olan kişi Tom'dur.
Jüri karara varamadı.
Karar verme zamanı.
Yıllar sonra start-up'ımı bırakma kararı verdim.
Karar vermeliyiz.
Kusursuz bir karar verdiğinizi gerçekten bildiğinize dair size bir söz veremem
veya kiminle yaşlanacağına karar vermek gibi önemli
ve bunun çocukların kendi tercihleri olmadığını varsaydım.
Sanırım yanlış seçim yaptım.
- Karar henüz kesinleşmiş değil.
- Henüz karar alınmadı.