Examples of using "Egy" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir pislik.
ve bir tarlanın mülkiyetinde hak iddia eder.
Bu bir tür acil durum.
- Bir dakika...
- Bir dakika bekle.
O bir tost makinesi, bir kahve makinesi, bir yumurta pişirici ve bir el mikseri satın aldı.
Bu bir hotel, bir genelev değil.
O bir elbise dikiyor.
Bir kurabiye ye.
tıpkı bir girişimciye, entelektüele,
cevaplayamadığım bir düşüce, bir soru
Bir kilometre ileride bir benzin istasyonu var.
Bir araba, bisikletten daha hızlıdır.
O, bir köpek resmi yaptı.
Bu bir kedi hakkında bir hikayedir.
O bir dahi.
Bir ağacın resmini çizdim.
Bir Nazi bir Yahudi öldürdü.
Rüyamda bir bebeğin bıçakla oynadığını gördüm.
O bir yüzük mü?
Tom bir kovboydur.
Bir yumurtam var.
Elektrikli bir araba aldım.
Bir saniye bekle.
Bir tilki ve ayı birlikte yaşadılar.
Bir bira için.
Canın bir içki istiyor mu?
O bir aktör ile birlikte resim çektirdi.
Masanın üzerinde bir kitap, bir kalem ve bir kağıt var.
bir TED konferansı, bir performans
bir anne ve bir küçük çocuğu koyup
Benim bir kedim ve bir köpeğim var.
Bir kedi var.
Bana bir dakika yardım eder misin?
O bir TV'dir.
Eksik bir sayfa var.
O bir şey üzerinde yoğunlaştı.
Bir köpeğe ve bir kediye sahibiz.
O bir uçak bileti satın aldı.
Bir kamera satın aldım.
Bana bir örnek ver.
Ben bir uçak gördüm.
Bir bit yeniği var.
Aynı yatakta uyuduk.
Üçte bir yarımdan daha azdır.
Bana bir dakika ver.
Bizim bir teknemiz var.
Bir dakika bir saatin altmışta biridir.
O bir kalkan ve bir kılıç aldı.
Bir ağabeyim ve küçük bir kız kardeşim var.
Paris'te bir aylığına bir oda kiraladım.
Bir apartman dairesinde yaşıyorum.
O bir bira sipariş etti.
- Ben bir kitap okuyorum.
- Bir kitap okuyorum.
Bu bir kurşun kalemdir.
Kral eski bir kalede yaşardı.
Bir görüşme ayarlarım.
Ben biraz korkmuştum.
Tek bir çözüm var.
Bir tanık vardı.
Bu, diş macunu değil, yüz temizleme köpüğü!
- Benim bir sorum var.
- Bir sorum var.
O bir an için tereddüt etti.
Bir kapıya doğru yürüdüm.
Tecrübesiz bir şoför potansiyel bir tehlikedir.
Tom ikiyüzlü.
O bir ilham.
Tom bir profesyonel.
Bir taksi bekliyor.
Bir çocuk kayıp.
Dün bir düşman bugün bir dosttur.
Ona bir dakika ver.
Tom hünerli bir işçi.
Bir polis memuru öldü.
Ben bundan bir süre için zevk aldım.
Ben bir bardak kırdım.
Prezervatifin var mı?
Bir beyefendi ve bir bayan görüyorum.
Ben küçük bir kasabada yaşıyorum.
Bir fincan kahve bir kron.
Bir ağaca çarptım.
Bir hastanız öldü.
Ben bir araba kiraladım.
Bir saatin var.
Bir tane daha ister misin?
Bir köpek havlıyor.
bir fikir,
Bir: inme.
Bir dişi.
Bir guanako sürüsü.
Bir bal arısı kolonisi var.
Bir oselo.
Bir erkek.
Esinti çıktı.
Bir tuzak.
Bir erkek.