Examples of using "Südlichen" in a sentence and their turkish translations:
Pasifik'in güneyinde battığından habersizdi.
Güneydeki ormanlık alanın derinlerinde saklı eski bir yol var.
O, kentin güney kesiminde yaşıyor.
Tasmanya 40 derece güney enlemi üzerindedir.
Restoranımız Güney Otogarı'na yakın.
Amerika Birleşik Devletleri, güney sınırımızda toplama kampları düzenliyor.
Bu pagoda parkın güney girişine yakın bir yerde bulunmaktadır.
Onun evi nehrin güney tarafındadır.