Examples of using "Zerstörung" in a sentence and their turkish translations:
Pasifik'in güneyinde battığından habersizdi.
Bu yağışlı sezon çok tahrip getiriyor.
Savaş kente ölüm ve yıkım getirdi.
geçmiş yıllarda devleti yıkmakla ve bölmekle yargılanmış bir