Translation of "Flecken" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Flecken" in a sentence and their turkish translations:

Ich konnte den Flecken nicht wegschrubben.

Lekeyi ovarak çıkaramadım.

Tom hatte überall am Körper blaue Flecken.

Tom'un vücudunun her yanında çürükleri vardı.

Die Unterhaltung begann mit einem freundlichen Wortgeplänkel, endete dann aber mit blauen Flecken.

Konuşma dostça şakayla başladı fakat morluklarla sona erdi.

Man geht davon aus, dass es sich bei den weißen Flecken auf dem Saturn um mächtige Stürme handelt.

Satürn üzerindeki beyaz lekelerin, güçlü fırtınalar olduklarına inanılır.