Examples of using "Blauen" in a sentence and their turkish translations:
Mavi bir atkın var mı?
O mavi butona dokunma.
O mavi kutuya çok dikkat edin.
O, mavi bir ceket giyiyordu.
Mavi renkli bir pasta istiyorum.
Bu mavi düğmeye dokunma.
Tom'un mavi bir arabası var.
Tom mavi bir şapka giyiyor.
Mavi gözleri benimkine kenetlenmişti.
Beni etkileyen şey mavi gökyüzüdür.
Tom bugün mavi renkli bir kazak giyiyor.
Beyaz güller çok güzel.
Mavi boya ile kırmızı boyayı karıştırın.
Mavi bir Ferrari hayal edebiliyor musun?
Hafifçe indim.
Mavi kalemimi gerçekten severim.
Kule mavi gökyüzüne doğru yükseldi.
Tom mavi kravat takan adam.
Mavi arabayı satın almaya karar verdim.
Mavi bir ceket giyen kız benim kızım.
- İlk mavi kot pantolonlar 1853'te piyasaya çıktı.
- İlk blue jeanler 1853'te piyasaya çıktı.
O, annesinin mavi gözlerini miras olarak aldı.
Mavi paltolu kız benim kızım.
O mavi gözlü, uzun boylu, heykel gibi sarışın.
Haritada mavi çizgiler nehirleri temsil ediyor.
Tom'un bacağındaki o bere nasıl oldu?
Dün Mary bana mavi kaplı bir kitap verdi.
Ben bir mavi, bir kırmızı ve bir siyah kurşunkalem istiyorum.
Kırmızı kalemi mi, maviyi mi, yoksa sarıyı mı istersin?
Mary sarı saçları ve mavi gözleriyle güzel bir kızdır.
Seninle ilk tanıştığım gün mavi bir ceket giyiyordun.
- Mavi gözlü kız, Jane'dir.
- Mavi gözleri olan kız Jane'dir.
Konuşma dostça şakayla başladı fakat morluklarla sona erdi.
Tom, gözünü kimin morarttığını hatırlamıyor.
Şüpheli en son mavi kot pantolon ve turuncu bir kazak giyerken görüldü.
Tom kırmızı düğmeye mi yoksa mavi olana mı basacağından emin değildi.
Büyücü kızı ince havada yüzdürdü.
Bu genç ve yaşlı, zengin ve fakir, Demokrat ve Cumhuriyetçi, siyahi, beyaz, Hispanik, Asyalı, Amerikan yerlisi, eşcinsel, düz, engelli ve engelsizler tarafından konuşulan cevaptır. Sadece bir bireyler koleksiyonu veya bir kırmızı ve mavi eyaletler koleksiyonu asla olmadığımızı belirten, dünyaya mesaj gönderenler Amerikalılardır. Biz, ve her zaman Amerika Birleşik Devletleri olacağız.