Examples of using "überall" in a sentence and their turkish translations:
Yüzey tortusu her yere saçılmıştı.
Her yerde yağmur yağıyor.
Her yerde kan vardı.
Her yere baktık.
Tehlike her yönden gelebilir.
Her köşede... ...tehlike kol geziyor.
Her yer temizlenecek.
Her yerde çiçekler vardı.
Bakteriler her yerdedir.
Allah her yerde.
Her yerde böcekler var.
Onlar her yerdeler.
Her yerde insanlar vardı.
- Çöp her yerdeydi.
- Her yerde çöp vardı.
Onlar her yerdeydiler.
Her yerde kan vardı.
Her yerde kedi kılı var.
Her yerde mumlar vardı.
Her yere dağılmış boş teneke kutular vardı.
Dünya'nın dört bir yanında
Dünyanın dört bir yanında...
İstediğiniz yere gidebilirsiniz.
Tom her yerde Mary'yi aradı.
Her yerde uyuyabilirim.
Ben her yere baktım.
Her yerde olabilirdi.
Her tarafım kaşınıyor.
Tom için her yerde araştırma yaptım.
Biz her yerde aradık.
Her yerde enkaz vardı.
Kötülük her yerde.
Her yeri kontrol ettim.
Hiç kimse her yerde olamaz.
Tom her yerde uyuyabilir.
Her yerde kar var.
Ünlüler her yerdeler.
Lütfen her şeye maydanoz olma!
Her yerde seni arıyoruz.
Tom her yerde seni arıyor.
çünkü gürültü yaygın bir şey
Japon turistlere her yerde rastlarsın.
O, her yerde sıcak karşılandı.
Her yerde saklanabilirim.
Parlak kelebekler oradan oraya uçtu.
Biz her yerde seni arıyoruz.
İyi insanlar her yerde bulunabilir.
Her yerde silahlı muhafızlar vardı.
Her tarafta insanlar var.
İngilizce neredeyse her yerde konuşulur.
Tom her yerdeydi.
Tom'un düz A' ları var.
Tom Mary'yi her yere götürdü.
Tom her yerde hoş karşılanır.
- Bu makaleyi her yerde bulamazsın.
- Bu ürünü her yerde bulamazsın.
Bütün dünya İngilizce konuşuyor.
ve bu tüm beyin boyunca meydana geliyor.
Herhangi bir yerde evinizdeymiş gibi hisseder misiniz?
Her nereye gitsem köpek beni izler.
Onu her yerde arıyorum.
Her yerde seni arıyorum.
O tür şey her yerde bulunamaz.
Döşemenin her tarafında kan vardı.
Ayırdedilebilir bir işlev her yerde süreklidir.
Tom'u her yerde aradım.
Tom'un sesini nerede olsa tanırım.
Her şeyde elimden geleni yapacağım.
"Neresi ağrıyor?" "Her yerim."
O hiçbir yerde olmaz.
hayatımın diğer alanlarını kontrolüm dışında görüyordum.
Biz bir yere cup diye atladık ve her yerde örücüleri bulduk.
Tüm gezegen çapında trilyonlarca yaratık yapar bunu.
Dünyanın düzeni böyle. Bu herhangi bir koşul altında olabilir.
Hangi yöne dönsek risk faktörü var:
Google,Google,Google yahu her yerde duyuyoruz
İlkbaharda her yer güzel görünüyor.
İngilizce tüm dünyada konuşulmaktadır.
Gittiği her yerde karşılandı.
Ben her yerde Tom'u arıyorum.
Tom'un vücudunun her yanında çürükleri vardı.
Her tarafı beyaz boya ile kaplandı.
Tom'un evi oyuncak dolu.
Bütün yerlerde ekmeği fırında pişirirler.
Vay canına, ne kadar çok yer gezmişsin!
Köpeğim benimle her yere gider.
- Ayaklarımın her tarafında kabarcıklar var.
- Ayaklarımın her tarafı su topladı.
- Tom'un ayaklarının her tarafında kabarcıklar vardı.
- Tom'un ayaklarının her tarafı su topladı.
Sigara içmek, restoranın her bölümünde yasaktır.