Examples of using "Flüssen" in a sentence and their turkish translations:
Yakındaki akarsulardan su almak için yürürdük.
Tom havuzda yüzmeyi sevmiyor. O, gölde ve nehirde yüzmeyi tercih ediyor.
Nehirleri takip etmenin en büyük sorunu budur. Her zaman en az direncin olduğu yoldan giderler.