Examples of using "Holen" in a sentence and their turkish translations:
Tom onu alabilir.
- Seni almaya geliyoruz.
- Sizi almaya geliyoruz.
Arabamı alacağım.
Tamam, şu ilaçları alalım.
Git biraz su getir.
Ben onu alacağım.
Pasaportunu almaya git.
Tom beni almak için çıktı.
Onlar bize yaklaşıyorlar.
Tom'u almalıyım.
Tom'u almaya gideceğim.
Onu almaya gideceğim.
Tom onları alabilir.
Tom'u almaya gideceğiz.
Yardım almalıyız.
Yardım çağırabilir misin?
Tom bizi almaya geliyor.
Cüzdanımı alayım.
Belki Tom'u almaya gitsen iyi olur.
Gedip onu almalısın.
Sanırım gideceğim ve Tom'u alacağım.
o da belge yaptırmak için geldi.
O, doktora gitti.
Onu şeytan götürsün!
Ben bileti alacağım.
Polisi aramamız gerekiyor.
Biraz kahve içelim.
Biz seni buradan çıkaracağız.
Seni alacağım, Tom.
Gideceğim ve Tom'u alacağım.
Şimdi onu almaya gideceğim.
Arabamı almaya gideceğim.
Kim altın madalya kazanacak?
Ebeveynlerin seni almak için geliyorlar mı?
Kim altın kazanacak?
Bana başka bir kurşunkalem alabilir misin?
Sizi almaya geleceğim.
Tom seni almak için geliyor.
Sanırım yardım almalıyız.
- Seni almaya geliyorum.
- Sizi almaya geliyorum.
Onu senin için alacağım.
Tom'u senin için alacağım.
Senin için gidip onu alacağım.
Yiyecek bir şey almaya gidelim.
Biz Tom için yardım alabilir miyiz?
Gideceğim ve sana bir doktor getireceğim.
Mary göbeğini deldirmek istiyor.
Zatürreye yakalanacaksın.
Biraz dondurma almaya gidelim.
Seni almaya geldik.
Bunu senin için alacağım, Tom.
Kemanımı alayım.
Tom Mary'yi almak için gitti.
Arabadan bir şey almak zorundaydım.
Seni almak için geldim.
Kuyudan su almaya gidiyorum.
Bize bir içecek alacağım.
Deveye hendek atlatamazsın.
Bana bir bardak su getirir misin?
Biraz yiyecek almak zorundayım.
Garson başka bir bardak aramaya gitti.
Tom seni ele geçirmek için dışarıda.
Dışarıdan yemek söyleyelim.
Hızlı bir fincan kahve almak ister misin?
Yeni bir bilgisayar almamız gerekir.
Tom soluklanmak için durdu.
Geriye dönüp biraz su alacağım ve bunu deneyeceğim.
Ateşi yükselirse doktoru çağır.
Bankadan biraz para çekmeliyim.
Bir tane alacağım.
Pastayı fırından çıkarma zamanı.
Eve gidip onu alacağım.
Sana gideceğim.
Onu uyandırmak istemiyorum.
Hava kararınca kapkaçın daha kolay olduğunu biliyorlar.
Anne biraz ekmek almak için şehre gitti.
"Bana bir fincan kahve getirir misin?" "Elbette. Memnuniyetle."
Bir burger ya da bir şey almaya gidelim.
Bana seni takip ettirme, Tom.
Biraz yardım almak zorundaydım.
Benim olanı almaya geldim.
Onu almaya gideceğim.
Arabanı almaya git.
Tom Mary'nin ona bir fincan kahve getirmesini istedi.
Tom Mary'nin mutfaktan birkaç bardak getirmesini rica etti.
insanlardaki gerçek iyiliği ortaya çıkarmanın anahtarıdır
ama geri dönüp su almak çok zaman alacak.
Yavrularını avın yanına götürmesi gerek. Çok da oyalanamaz.
Annem bana biraz süt getirip getiremeyeceğimi sordu.
Nasihat için başvuracak kimsem yok.
Benim tüfeği alın.
Kitap alacağım.
Polisi aramamı istiyor musun?
Tom Mary'ye başka bir içki almak için gitti.