Examples of using "Rêvait" in a sentence and their turkish translations:
Rüya görüyordu.
Tom rüya görüyordu.
Mary rüya görüyordu.
Tom kahraman olmayı hayal etti.
O tekerlekli sandalyelerin boş olduğu bir dünya hayal ediyordu.
Nicolas Flamel kurşunu altına dönüştürmeyi hayal etti.
Tom bir çiftçiydi, ancak reklamda bir kariyer düşünüyordu.
Bir zamanlar Zhuangzi, rüyasında bir kelebek olduğunu gördü ama uyandığında bir kelebek olduğunu gören Zhuangzi mi yoksa şu anda Zhuangzi olduğunu gören bir kelebek mi olduğuna emin olamadı.