Examples of using "Publicité" in a sentence and their turkish translations:
O reklamı seviyorum.
Youtube reklamsız izleyin
En sevdiğin reklam hangisi?
Tom reklam sektöründe çalışıyor.
Zoom un reklamını yapacak değilim
Şirket reklama çok para harcıyor.
Tom'un küçük bir reklam şirketi var.
Bir reklam ajansı için çalışıyor.
Kablolu yayın üyeliği ya da kefalet bonosu reklamıydı,
Reklam almış gibi olduk ama
Reklam departmanı da kurdu.
Tatoeba'da hiçbir reklam bulunmamaktadır.
Reklam ürünleri havadan satar.
Bu, haber ve reklam arasındaki çizgiyi bulanıklaştırır.
Tanıtım konusunda endişelenmek zorunda değilsin.
O, evi için satış ilanı verdi.
Şimdi durduk yere Apple'ın reklamını da yapmayalım değil mi?
Çocuklara yönelik amaçlanmış reklamı yasaklamalıyız.
- Binlerce insan, reklam yoluyla aldatıldı.
- Binlerce insan bu reklam tarafından kandırıldı.
Televizyonda reklam yapmalıyız.
- İnternette nasıl reklam yapmalısın?
- İnternet'te nasıl reklam verilir?
Gazetede evime ilan verdim.
Biz, TV'de ürünlerimizin reklamını yaparız.
Patreon sayfamızı ziyaret edin . Ekstra epik tarih içeriği
Birçok şirket ürünlerini TV'de tanıtır.
Gazetedeki reklamınıza yanıt vermek için geldim.
- Reklam için yeterli param yok.
- İlan vermek için yeterli param yok.
Tom bir çiftçiydi, ancak reklamda bir kariyer düşünüyordu.
40 dakikaya kadar, belli bir kullanıcıya kadar sana demiş bedava la reklamsız kullan yahu
Kanalı nasıl destekleyebileceğinizi öğrenmek, reklamsız erken
Tabi amaç reklam ve yaygınlaştırmak değil ise.
New York Times'daki son ilanınızdan etkilendim.
büyük şirketlerin ve reklam şirketlerinin neler çevirdiğini anlattı
Reklamdaki ürün zaten tükendi mi?
O, gelen kutusunda penis büyütmeyle ilgili bir reklam aldı.
Reklamın hedefi, ürünün ismini kullanıcıların akıllarının bir yerine kazımak.
Bir reklam ajansının temel işi nasıl bir isteğin bir ihtiyaca çevrileceğini bulmaktır.
Reklam, insanları ihtiyacı olmayan şeylere, sahip olmadıkları paraları harcamaya ikna etme sanatıdır.