Examples of using "Quotidien" in a sentence and their turkish translations:
Her gün kendimize
Bu bir günlük gazetedir.
O her gün papyon takıyor.
Günlük hayattan uzaklaşmak istedi.
hayat çok zordu, her geçen gün zorlaşan bir mücadeleydi.
günlük yaşantınızdaki neredeyse her fiziğe erişmenizi sağlar.
oyuncaklarla oynayarak öğrenebilirsiniz.
Günlük spor, sağlığın için gereklidir.
Ustalık çocukluktan itibaren günlük pratikte yıllar gerektirir.
O her gün gazete okumayı asla kaçırmaz.
acil ya da günlük stres olmasına göre değişebilir olarak gösteriliyor.
ve beni istisnasız her gün etkilemeye devam eden bir şey varsa,
Günde bir çikolata parçası doktoru uzak tutar.
Bir sanatçının günlük hayatında neler olduğunu anlıyor muyuz
Günlük hayatlarımızda nasıl çevremizin etkisi altında kaldığımızla da alakalı.
Günlük bir organizasyonun ev sahibi ise her şeyin yerli yerinde olmasına odaklanır