Examples of using "Toute" in a sentence and their turkish translations:
kızgınlık
Aşk mesafe tanımaz.
Tüm yardımınızı takdir ediyorum.
Hepsinin gerçeğini.
neyse
neyse!
bütün su buharlaşacak
Dikkat kesildim.
Tüm hikaye o.
Tom herhangi bir suçu yalanladı.
Gece boyunca çalıştılar.
Onlar bütün gece boyunca dans etti.
Yardımlarınızı gerçekten takdir ediyorum.
Bütün gece boyunca dans ettim.
Tüm yardımın için teşekkür ederim.
Bütün sıcak suyu kullanmayın.
bütün insanlığın atası olarak görmek.
Bütün seyirciler heyecanlandı.
Her şeyde ölçü.
Meg heyecanla dolu.
Her şeyi unutalım, tamam mı?
Bütün mesele bu.
O tek başına ağlıyordu.
Bütün hikaye nedir?
Bütün gece dans edelim.
Can kulağıyla dinliyoruz.
Tüm ev sallanıyordu.
Bütün gücünüzü kullanın.
Her zahmet ücreti hak eder.
Tüm aşkımla.
O, gece süresince çalıştı.
O, gece boyunca çalıştı.
Tüm gece boyunca dans ettik.
O bütün gece dans etti.
Bütün gece dans etti.
Bütün gece içtik.
Tom bütün sabah ağladı.
O, bütün hikayeyi uydurdu.
Onlar bütün gece konuştu.
O bütün gün sürdü.
O onu bütün gün görmezden geldi.
Tüm beklentilerin aksine, biz iyi arkadaş olduk.
Köpekler bütün gece havladılar.
Onlar bütün gece uyumadılar.
O tüm yemekleri yapar.
Bütün gece neredeydin?
Bütün hafta meşguldüm.
Bunu karşılıksız aldım.
- Bütün sabah onu aradım.
- Sabahtan beri onu arıyorum.
- Bütün sabah onu aramaktayım.
Bütün gece burada mıydın?
Bütün gündür seni bekliyorum.
Bütün gün uyudun mu?
Tüm gece onun hakkında konuştuk.
Bu bölge tamamen siyah,
aşırı kibar, tombul ve göze çarpan bir çocuktum
ve tamamen yeni bir kimlikle uyanıyorum.
Kayalığın bu yüzü boyunca uzanıyor.
yüksek nitelikli karakteristik özelliklere göre
"bütün gece yürüdüm"
Tüm teknolojik zorlukları aşıyor.
Çünkü tüm gezegeni etkiliyorlar.
O kendine gülüyor gibi görünüyor.
Her kural için istisnalar vardır.
Ada yıl boyunca ılıktır.
- Film tüm seyircileri heyecanlandırdı.
- Film bütün seyircileri etkiledi.
Bütün gün çalışmaktayım.
- Ben bütün gece çalıştım.
- Bütün gece çalıştım.
- Ben bütün gece boyunca ağladım.
- Bütün gece ağladım.
Ben bütün gün dışardaydım.
Yiyeceğimizin hepsi bozulmuştu.
O, elmanın hepsini yedi.
Bütün gece ağladı.
O, burada tek başına kaldı.
O tam hızda koştu.
Tüm gün yağmur yağdı.
Bütün gün hayal kurdum.
O bütün gece çalışır.
O onu tamamen yalnız bıraktı.
Tom bütün gece çalışır.
Altın herhangi bir kaleyi fethedebilir.
Bütün yıl burada kalacağım.
- Sıcak suyun tümünü kullanma.
- Bütün sıcak suyu kullanma.
Bütün gün arıyorum.
Bütün gecedir bekliyorum.
- Sabahtan beri yürüyorum.
- Bütün gündür yürüyorum.
Çetenin hepsi burada.
Bütün bu heyecan ne?
Bütün bu acele ne?
Tüm enerjimi tükettim.