Examples of using "Jouant" in a sentence and their turkish translations:
Oynayarak, çok şey öğrendik.
çıkarcı düzenbaz hileci bir kapıcı oynuyordu
Çocuk, oynarken elbisesini kirletti.
O, oyun oynarken köprücük kemiğini çıkardı.
Kart oynayarak vakit geçirdiler.
Piyano çalarak geçimini sağlar.
oyuncaklarla oynayarak öğrenebilirsiniz.
artık bu sefer minibüs şöförünü oynuyor
Tom futbol oynarken kolunu kırdı.
Elektrikli arp çalarken, o elektrik çarpmasından öldü.
Geleceğini kumarda yedi.
Onlar kart oynarken ayçiçeği çekirdeği yiyorlar.
Masanın etrafına oturup iskambil oynadılar.
Tom piyano çalarak aşk üzüntüsünü unutmaya çalıştı.
Voleybol oynarken parmağımı incittim.
ama bilgisayarda oyun oynarken anormal bir tavrımız vardı
Penceremin dışında oynayan çocukların sesini duyabiliyordum.
Futbol oynarken kolunu kırdı.
Video oyunları oynarken yememiz ve içmemiz için biraz patlamış mısır ve soda aldım.
O, futbol oynarken kolunu kırdı.