Examples of using "Prunes" in a sentence and their turkish translations:
Bu erikler olgun.
Sabine eriklere bayılır.
yaklaşık iki bin çeşit erik
erik ağaçlarından erik toplardık
Kaç tane erik var?
Benim kahvaltım genellikle sütlü kahve, bir parça ekmek ve reçel, küçük bir muz, bir dilim portakal ve birkaç kurutulmuş erikten oluşur.