Examples of using "Prévois" in a sentence and their turkish translations:
Kazanmayı planlıyorum.
Ne zaman başlamayı planlıyorsunuz?
Herhangi bir şey planlamıyorum.
Erken gelmeyi planlıyorum.
Oraya yalnız gitmeyi planlıyorum.
Otelde kalmayı planlıyorum.
Onunla öğle yemeği yemeği planlıyorum.
Üç gün burada kalmayı planlıyorum.
Onu nasıl yapmayı planlıyorsun?
Şahsen orada olmayı planlıyorum.
Yarın öğleden sonra neyle meşgulsün?
Kaybetmeye hiç niyetim yok.
Bir otelde kalmayı planlıyorum.
Boston'a taşınmayı planlıyorum.
Mary ile ayrılmayı planlıyorum.
doktor olarak kılık değiştirmeyi planlıyorum.
Asla evlenmemeyi planlıyorum.
Uzun süre kalmaya niyetim yok.
Büyüdüğüm zaman amacım bir doktor olmak.
Satın almayı planladığın araba kaç para?
Bir genelevde çalışmayı planlıyorum.
O kadar uzun süre burada olmayı planlamıyorum.
Onun mektubunu hemen yanıtlamayı planlıyorum.
Öbür gün Mary'yi aramayı planlıyorum.
Bütün hayatım boyunca garson olmayı planlamam.
Sana bir şey söylemeyi planlamıyorum.
Her zaman sorunu tahmin ediyorsun.
- Nerede kalmayı planlıyorsun?
- Nerede kalmayı planlıyorsunuz?
İki ya da üç dakika içerisinde onu bitirmeyi planlıyorum.
Gelecek hafta ona uğrayacağım.
Önümüzdeki hafta Avrupa'ya gitmeyi planlıyorum.
Ne yapmayı planlıyorsun?
Bana nasıl yardım etmeyi planlıyorsun?
Elimden geldiğince kısa sürede bir iş bulmayı düşünüyorum.
- Parayla ne yapmayı düşünüyorsun?
- Parayla ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Eve vardıktan sonra bu öğleden sonra çalışmayı planlıyorum.
Almaya gücüm yeter yetmez yeni bir araba almayı planlıyorum.
Öğle yemeğini yememeyi planlıyorum.
Bu bittikten sonra ne yapmayı planlıyorsun?
Sana herhangi bir şey söylemek niyetinde değilim.
O, arabayı almayı planlıyor musunuz?
Yurtdışına gitmeyi planlıyor musunuz?
İyi bir koltuk almak istiyorum bu yüzden erken gelmeyi planlıyorum.
Yarın futbol oynayacağım.
Tam olarak ne yapmayı planlıyorsun?
Onu nasıl ödemeyi planlıyorsun?
Gücüm yeter yetmez dünya seyahati yapmayı planlıyorum.
Yurtdışına gitmeyi düşünüyor musunuz?
Gitmeyi planlıyorum. Yapıp yapmaman umurumda değil.
Kışın veya hemen sonrasında Çin'e bir gezi yapmayı planlıyorum.
Eve gitmek için nasıl plan yaparsın?
Bu gece ne yapmayı planlıyorsun?
Ne zaman ayrılmayı planlıyorsun?
Bir süre sonra, bir konser turuna daha gitmeyi planlıyorum.
Bütün bunların hepsini atmayı planlıyorum. İstediğini alabilirsin.
Burada ne kadar kalmayı düşünüyorsunuz?
Tom'a senden bahsetmeyi düşünüyorum.
Nerede yaşamayı planladığını bilmek istiyorum.
Önümüzdeki yaz tatilde nereye gitmeyi planlıyorsun?
- Gelmeyi planlayıp planlamadığını bilmem gerekiyor.
- Gelmeyi planlayıp planlamadığını bilmeliyim.
Boston'da ne kadar kalmayı planlıyorsun?
Sabah 4:00'te beni uyandırmak için zahmet etmeyin. Yarın balık tutmaya gitmeyi planlamıyorum.
Ne kadar süre burada kalmayı planlıyorsun?
Bu yıl Noel ilahisi söylemeye gitmeyi planlıyor musun?
Ben henüz emekli olmayı planlamıyorum.
Uzun süre burada kalmayı planlamadığını biliyorum.
Lütfen bana onu yapmayı nasıl planladığını söyle.
Ne yapmayı planladığını kesinlikle bilmek zorundayım.
Umarım bugün bunu yapmayı planlamıyorsun.